Uçsuz bucaksız bir maviliğin ortasında, tarih kokan sessiz ve sakin sokaklarda dolaşmak kulağa ne kadar da huzurlu geliyor değil mi? İstanbul’da yaşıyorsan veya önümüzdeki haftalarda bu güzide şehre uğramayı planlıyorsan, yalnızca birkaç saat harcayarak bu eşsiz huzura erişebilirsin. Hadi, unutulmaz bir bahar kaçamağı için Prens Adaları’na doğru yola çıkalım!
Boğaz ve Adalar denince ılık güneşin altında ve taş sokaklarda bisiklet sürmek, kuşkusuz akla ilk gelenler arasında. Tarihi köşkleri, lezzetli yemekleri, kiliseleri ve müzeleriyle her kültürden büyüleyici detaylara ev sahipliği yapan İstanbul Prens Adaları’nda yapılacak pek çok aktivite mevcut! İstanbul kıyılarından yaklaşık bir saat süren keyifli bir vapur yolculuğuyla Adalar’a gitmek mümkün. Öyleyse, en rahat ayakkabılarını giy, şapkanı tak ve fotoğraf makineni hazırla; vapurumuz kalkıyor!
1. Prens Adaları Nerede?
Prens Adaları, İstanbul Anadolu Yakası’nın güney kıyı açıklarında yer alıyor. Yani Marmara Denizi’nin kuzeydoğu kesiminde konumlanıyor. Prens Adaları, özellikle de şehrin Anadolu Yakası’nda bulunan Kartal ve Bostancı kıyılarına oldukça yakın bir noktada bulunuyor.
2. Prens Adaları Kaç Tane? İsimleri Neler?
Prens Adaları, Türkiye genelinde doğrudan “Adalar” olarak biliniyor. Şimdi senin de aklında “Prens Adaları hangileri?” sorusu gelmiş olabilir. Prens Adaları büyüklü küçüklü dokuz farklı adadan ve kıyıya yakın noktada konumlanan iki kayalıktan oluşuyor. İstanbul’un bir ilçesi olarak kabul edilen Adalar arasında Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve Sedef Adası bulunuyor.
Sivriada, Yassıada, Kaşık Adası ve Tavşan Adası da Prens Adaları isimleri arasında sayılıyor. Fakat bu adalarda düzenli bir yerleşim bulunmuyor. Bir zamanlar Vordonos adlı bir takımadaya ait olan Yıldız ve Dilek kayalıkları da ada olarak Marmara Denizi’nde yer alıyormuş. 1010 yılındaki depremle birlikte Vordonos Adaları batmış. Vordonos Adaları’nın hala deniz yüzeyinde görünen zirveleri ise günümüzde Yıldız ve Dilek kayalıkları olarak adlandırılıyor.
2.1. Prens Adaları’nın Adı Nereden Geliyor?
Rivayetlere göre Prens Adaları’nın adı, Doğu Roma İmparatorluğu dönemine dayanıyor. Bu dönemde Adalar sürgün yeri olarak kullanılıyormuş. Bilhassa İmparator ailesinden gelen soylu kişiler cezalandırıldıkları zaman bu adalardaki manastırlara kapatılıyormuş. Sürgüne gönderilen prensler nedeniyle bu adalar dile Prens Adaları olarak yerleşmiş.
3. Prens Adaları’na Nasıl Gidilir?
Adalar’a gitmek son derece kolay ve keyifli! İstanbul’dan şehir hatları vapur saatlerini takip ederek dilediğin gün Adalar’a gidebilirsin. Prens Adaları vapur seferleri ile Eminönü, Beşiktaş, Kabataş, Kadıköy, Bostancı ve Kartal’dan Adalar’a farklı sürelerde ulaşabilirsin. En uzun yolculuk Beşiktaş’tan 1 saat 45 dakika, en kısa yolculuk ise Bostancı ve Kartal’dan yaklaşık 25-30 dakika kadar sürüyor.
İstanbul dışında yaşayanlar da Prens Adaları’nı ziyaret edebiliyor. Bursa Mudanya iskelesinden hafta sonları Büyükada’ya seferler düzenleniyor. Bu yolculuk yaklaşık 3 saat sürüyor. İzmit’ten Büyükada’yı ziyaret etmek isteyenler ise yalnızca yaz mevsiminde ve pazar günleri Darıca, Karamürsel ve Değirmendere iskelelerinden geçen Büyükada vapur seferleriyle yaklaşık 4 saatte adaya ulaşabiliyor. Yalova’dan ise Dentur vapur seferleriyle yaklaşık bir buçuk saatte Büyükada’ya gidilebiliyor.
4. Prens Adaları’nda Görülmesi Gereken Yerler
Prens Adaları’na yönelik gezilecek yerler listesi yaparken her adayı ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor. Nitekim her bir ada tarihi dokusu ve göz alıcı sokaklarıyla ayrı birer cazibe noktası olmayı başarıyor. Bununla birlikte Adalar yalnızca günübirlik değil hafta sonu kaçamağı için de en ideal seçeneklerden biri. Adalar otelleri arasından seçim yaparak en az bir gününü dilediğin adada geçirebilirsin. Çünkü İstanbul adaları, gezilecek yerler bakımından bir güne sığdırılamayacak kadar zengin!
4.1. Büyükada
Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada tarihi iskelesi, çarşı meydanı ve çay bahçeleriyle adaya adımını attığı ilk anda insanı büyüsü altına alıyor. Yalnızca sokaklarda dolaşmak veya bir ağacın altında oturmak dahi insana huzur veriyor.
4.1.1. Aya Yorgi Kilisesi
Büyükada’daki gerçek cevherleri keşfetmek istiyorsan kendini yokuş çıkmaya hazırlamalısın. Büyükada İskelesi ile Aya Yorgi Tepesi arasındaki mesafe yaklaşık olarak 3 kilometre. 1751 yılında Aziz George adına inşa edilen Aya Yorgi Kilisesi, Hristiyanlar için kutsal bir mekan olarak kabul ediliyor. Her yıl 23 Nisan ve 24 Eylül’de kilise dilek tutmaya gelen insanlarla dolup taşıyor.
4.1.2. Yücetepe Kır Gazinosu
Hazır Aya Yorgi Tepesi’ne tırmanmışken Yücetepe Kır Gazinosu’nda oturup yemek yiyebilir, günün yorgunluğunu bir nebze atabilirsin. Yücetepe Kır Gazinosu’nun köftesi ve Afyon sucuğu oldukça popüler. Ev yapımı zeytinyağlı yaprak sarmasını tatmayı da unutma!
4.2. Heybeliada
Büyükada’nın kalabalığından sıkılanlar için ideal bir alternatif olan Heybeliada’da tadı damaktan silinmeyecek balık ekmekler yiyebilir, bisiklet kiralayarak tüm adayı gezebilirsin.
4.2.1. İnönü Evi Müzesi
Heybeliada’ya kadar gelmişken İnönü Evi Müzesi’ni muhakkak görmelisin. Atatürk’ün hediye ettiği mobilyalarla döşenen müzede birçok tarihi resim ve eşya sergileniyor.
4.2.2. Ruhban Okulu
Heybeliada iskelesinden yaklaşık 20 dakikalık yürüme mesafesiyle Ruhban Okulu’na ulaşabilirsin. Tepede oldukça geniş bir alana kurulan bu okul, Ortodoks izlerini taşıyan tarihsel bir şölen niteliğinde. Bu yapı, adanın tarihine tanıklık etmek için benzersiz bir mekan.
4.3. Burgazada
Bahar mevsiminin temiz havasında Burgazada’nın tadını çıkarabilirsin. Burada iskelede oturup bir Türk kahvesi içmek veya çiçek açan ağaçları izlemek dahi son derece huzurlu!
4.3.1. Sait Faik Müzesi
Türk edebiyatının en önemli hikaye yazarlarından biri olan Sait Faik, hayatının büyük kısmını Burgazada’daki köşkünde geçirmiş. Ölümünün ardından bu köşk Darüşşafaka Vakfı tarafından müze haline getirilmiş. Sait Faik’in hayatına dair birçok detay barındıran bu müzeyi ziyaret etmeden adadan ayrılmak olmaz!
4.4. Kınalıada
Küçük bir yerleşim alanı olan Kınalıada’yı yürüyerek bile baştan uca gezebilirsin. Bu ada tarih açısından fazla zengin olmadığı için yeşil alanlarda piknik yaparak doğanın tadını çıkarabilirsin.
4.4.1. Dönüşüm Manastırı
Birinci Dünya Savaşı başlangıcında Türk ordusuna devredilen Dönüşüm Manastırı, savaşın ardından Rus mültecilerin evi olmuş. İlerleyen dönemlerde restore edilmiş. Günümüzde bu tarihi yapı yalnızca cuma günleri sabah 09.00 – 12.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Adalar’da geri dönüş telaşı olmadan, sakin ve huzurlu bir gün geçirmek istiyorsan en az iki gününü ayırmanı tavsiye ederiz. İstanbul Adalar’daki otel fiyatlarını inceleyerek kendine en uygun oteli Odamax‘tan bulabilir, Prens Adaları’nın tadını doyasıya çıkarabilirsin!