İzmir’in en güzel ilçelerden, deniz sezonunun vazgeçilmez rotalarından biri olan Çeşme’yi, belki de çoğu zaman yaz mevsiminde gezdin. Bu şehri seviyorsan ve daha sakin halini de deneyimlemek istiyorsan, kış ayları burayı keşfetmen için çok iyi bir zaman. Akdeniz ikliminin etkisindeki bu kent, tahmin edildiği gibi kış mevsimini oldukça ılık yaşıyor. Yaz mevsimini seven ve bulunduğu yerin soğuğundan kaçmak isteyenlerin aradığı birçok şeyi bu güzel şehirde bulma imkânı var. Ege’de kısa bir mola vermek ve şehrin karmaşasından uzaklaşmak istiyorsan, Çeşme’yi kış mevsiminde ziyaret etmen için çok iyi nedenler var.
Çeşme’de Termal Tatil Deneyimini Yaşa
Evet, kulağa ilginç gelebilir. Çeşme’de yalnızca harika koylar ve muhteşem bir deniz yok. Bir de görünmeyen sular var. Çeşme’nin yeraltından fışkıran sıcacık suyu sana iyi gelecek. Termal su kaynağı, Çeşme’nin bazı kıyılarında da var. Yıldızburnu Ilıca Plajı da bunlardan biri. Plajda, çıplak ayakla, huzurlu bir yürüyüş yapabilirsin. Eğer rüzgar şiddetli değilse, kış aylarında burada denize de giriliyor. Bunun yanında, hem denize girebileceğin her termal tatil yapabileceğin Çeşme otellerini tercih edebilirsin. Konaklama imkânının yanında, konuklarına günübirlik havuz hizmeti veren oteller de var. Deniz tatiliyle bilinen bu güzel kentin termal sularını keşfetmek için, kış mevsimi çok uygun. Mesela Altın Yunus Resort & Thermal Hotel, Çeşme’de harika bir termal tatil için aradığın yer olabilir.
Tarihi Mekânları Doya Doya Keşfet
Çeşme’ye yaz sezonunda geldiysen ve tarihi mekânları yaz sıcaklarında gezmekte zorlandıysan, ılık havada bu yerleri gezmek daha kolay ve verimli olacak. Eşsiz deniz manzarasına sahip Çeşme Kalesi örneğin… 1508 yılında II. Bayezid tarafından yaptırılan kale, şehrin en önemli tarihi ve kültürel yapılarından biri. Daha önce Venedik saldırısına uğramış Çeşme’yi koruma amaçlı yapılmış. Dikdörtgen planlı kalenin üç cephesine altı adet burç inşa edilmiş. Kaleyi tırmanmak, kış ya da bahar aylarında daha kolay. Tepe noktasına çıktığında, panoromik Çeşme manzarası ile büyülenmeye hazır ol. Kale, 1986 yılından beri her yıl düzenlenen Çeşme Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Kalenin içerisinde bir de arkeoloji müzesi var. Çeşme Arkeoloji Müzesi’nde, Erythrai Antik Kenti ve Bağlararası Tunç Çağı yerleşimlerindeki kazılar sonucu bulunan eserler oldukça önemli bir yer tutmakta. Etnografik ve arkeolojik eserlerle birlikte 31 adet sikkenin bulunduğu 500’e yakın tarihi eser, burayı ziyaret ederek yakından incelenebiliyor.
Alaçatı Sokaklarında Sakince Gez
Otantik havası ve sokaklarıyla Alaçatı, kış mevsiminde başka güzel. Normal sezonda tıklım tıklım olan ama yine de keyif veren atmosferi, kış mevsiminde yerini sakinliğe bırakıyor. Isınma amacıyla yakılan sobaların nostaljik havası, Alaçatı sokaklarına başka bir güzellik katıyor. Kalabalıktan arınmış sokakları daha iyi keşfederken, buraya ait hissettiren o samimiyeti yaşıyorsun. Güzel mekânlarda sıra beklememek, meydanda yalnız başına yürümek, butikleri gezmek, dingin bir şekilde sahil yürüyüşü yapmak da her anlamda iyi gelecek. Bu gezinin ardından tazelenmiş olarak eve dönmekse büyük keyif.
Taş Evde Şömine Keyfi Yaşa
Çeşme, özellikle de Alaçatı deyince senin de aklına taş evler gelmiyor mu? Yaz tatili için de çok tercih edilen taş evler, kış mevsiminde şömine detayıyla cezbedici bir alternatif oluyor. Yılbaşı için bu seçeneği değerlendirenler de bir hayli fazla. Yılbaşı gecesi yapılan sokak partileri, Alaçatı’nın yaz akşamlarını andırıyor. Bu nedenle bu dönemde biraz yoğun olduğunu söyleyebiliriz. Sokaklar cıvıl cıvıl olunca; arkadaşlarla evde bir araya gelmek, kafa dinlemek ya da romantik bir plan yapmak kulağa daha iyi gelebiliyor. Çeşme’de sessiz bir gecede, şömine başında bir şeyler içerken uykuya dalmak ve dinlenmiş şekilde uyanmak harika bir his. Şömine keyfini yaşayabileceğin şirin mi şirin Alaçatı butik otelleri de var. Gitmeden önce Alaçatı otelleri arasından tam sana göre olanı bulmak için Odamax’a bir göz atmalısın.
Lezzetli Rotalar Bul
Ege’nin doyumsuz lezzetlerini keşfetmek için harika bir yerdesin. Birbirinden farklı, buraya özgü sayısız tadı deneyebilirsin. Güne başlarken iştah kabartan bir kahvaltı yapmak gerek önce. Köy kahvaltısıyla ünlü mekânları tercih etmeni öneririz. Gözleme, pişi, simit dolması, ev yapımı reçeller, Ege usulü tatlar… Bir gün daha ne kadar güzel başlayabilir ki? Buradaki meşhur lezzetlerden biri de tabii ki sakızlı muhallebi. Yanına da sade bir Türk kahvesi söylemelisin. Muhallebinin yoğun tadını bastıracak tamamlayıcı lezzet olarak Türk kahvesi öneriliyor. Yemek için de karar vermekte zorlanacağın bol seçenek olacak. Kabak çiçeği dolması bunların başında geliyor. Buraya kadar gelip de yemeden dönmek olmaz. Sokakları dolaşırken, lor peynirli ve sakızlı kurabiyelerden alıp atıştırabilirsin. Dilersen, bir dondurma ile yaz günlerini anımsa. Tercih senin!
Pazar Gezisine Çık
Türkiye’nin en orijinal 10 yerel pazarından biri de Alaçatı pazarı. Cumartesi günleri kuruluyor. Bu yöre, kavun ve enginarı ile ünlü olduğu için pazardan taze taze alıp tadına bakabilirsin. Pazarda, Ege’ye özgü çoğu şey var. Özellikle ot sevenlerin çok mutlu döneceği bir pazar gezisi olabilir. Arap saçı, çibrika, mercan köşkü, karabaş otu, reyhan, turpotu radika, ıtır otu da alışveriş listende olmalı.