Adeta bir açık hava müzesi olan Türkiye’nin her köşesinde nefes kesici hikayeler saklı. Öyle ki Türkiye’nin simgeleri haline gelmiş mimari eserler, tüm dünyanın merak ettiği yerler olarak öne çıkıyor. Biz de bu yazıda dünyada “Türkiye” denince akla gelen ilk mimari eserlerden birkaçını sıraladık!
Görkemli minareleriyle Ayasofya, ihtişamlı tasarımıyla Topkapı Sarayı, sıcak dokusuyla Kapalı Çarşı, gizemli havasıyla Sümela Manastırı, mavi çinileriyle Sultanahmet Camii veya büyüleyici atmosferiyle Pera Palas… Bunlar, hiç şüphesiz dünyada “Türkiye” denince akla gelen ilk mimari eserler arasında. Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken mimari eserlerle tanışmaya ne dersin? Fotoğraf makinen hazırsa, dünyaca ünlü Türk mimarların eserlerini beraber keşfe çıkalım!
1. Sultanahmet Camii
Türkiye’nin kültürel sembollerinden biri olan Sultanahmet Camii, aynı zamanda dünya mimarisinin de önemli yapıları arasında. Osmanlı Sultanı I. Ahmed tarafından Sedefkâr Mehmed Ağa’ya yaptırılan Sultanahmet Camii’nin tasarımı, Osmanlı mimarisiyle Bizans kilise mimarisinin 200 yıllık sentezinin izlerini taşıyor. Caminin içi 50 farklı lale deseninden üretilen 20 binden fazla çini ile bezenmiş. Çiniler İznik’te çini ustası Kasap Hacı ve Kapadokyalı Barış Efendi’ye yaptırılmış. Osmanlı İmparatorluğu’nun ihtişamını ve gücünü yansıtan Sultanahmet Camii, çinileri nedeniyle “Mavi Camii” olarak da biliniyor.
2. Topkapı Sarayı
Marmara Denizi’nin mavi sularına bakan bir tepede yükselen Topkapı Sarayı’nın hikayesi, İstanbul’un fethiyle birlikte başlıyor. Her köşesi efsanelerle dolu olan Topkapı Sarayı’nı ziyaret etmek zamanda yolculuğa çıkmak gibi. Fatih Sultan Mehmet döneminde temelleri atılan saray, dönemin en ünlü mimarları Alaüddin, Davud Ağa, Sarkis Balyan ve Acem Ali tarafından tasarlanmış. Saray dört avlu ve harem dairesinden oluşuyor. Türkiye’deki ünlü mimari yapılar arasında öne çıkan Topkapı Sarayı, salı günleri hariç haftanın her günü gezilebiliyor.
3. Kapalı Çarşı
Kapalı Çarşı, Türkiye’de geçen yabancı pek çok film ve dizide görkemli çatısıyla kendisini göstermiş bir yapı. 15’inci yüzyılda dönemin padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen bu çarşı, zamanla büyüyerek günümüzdeki halini almış. Türkiye’yi temsil eden sembollerden biri olan Kapalıçarşı, haliyle turistlerin en uğrak mekanları arasında. Aynı zamanda ülke ekonomisinin kalbi de burada atıyor desek yeridir. Kapalıçarşı, günümüzün modern dünyasını tarihi dokuyla harmanlayarak nostaljik bir alışveriş keyfi sunuyor.
4. Ayasofya
Geçmişi Bizans İmparatoru I. Justinianus’a dayanan Ayasofya, 537 yılında inşa edilmiş. İnşasında dönemin en ileri mimari tekniklerinin kullanıldığı bu büyüleyici yapı her milletten insanda hayranlık uyandırmayı başarıyor. 1453 yılında İstanbul’un fethiyle camiye dönüştürülen Ayasofya’ya minareler eklenmiş ve iç kısmı İslami motiflerle süslenmiş. 500 yıl boyunca cami olarak hizmet veren Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonra 1953 yılında müzeye dönüştürülmüş. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alan Ayasofya, 2020 yılının Temmuz ayında ise yeniden cami oldu.
5. Pera Palas
Pera Palas’ın hikayesi Şark Ekspresi’ne dayanıyor. İstanbul’da bu trenin asil konuklarını karşılayacak bir otelin olmayışı Pera Palas’ın temellerinin atılmasını sağlamış. İstanbul’u ziyarete gelen Avrupalı aristokratların ve ünlü yazarların konaklayabileceği lüks bir otel olarak hizmete açılan Pera Palas, unutulmaz misafirleri ve tarihi dokusuyla günümüzde dahi Türkiye’nin en önemli mimari eserleri ve otelleri arasında.
Ünlü İngiliz yazar Daniel Farson, Pera Palas’ın asansörünü “Bu asansör reverans yapan bir kadın gibi yükselir. Turistler gözlerini bu müthiş sevimli ve aristokrat asansörden ayıramazlar.” sözleriyle anlatıyor. İstanbul’un kültürel hayatının bir parçası olan Pera Palas, dönemin ünlü yazarı Agatha Christie’ye de ilham olmuş. Agatha Christie’nin esrarengiz hikayelerini Pera Palas’taki odasında okumak istersen Pera Palace Hotel rezervasyonunu şimdi oluşturabilirsin!
6. Sümela Manastırı
Türkiye’nin turizm sembollerinden bir diğeri olan Sümela Manastırı’nın milattan sonra 365 ila 395 yılları arasında inşa edildiği düşünülüyor. Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Altındere Vadisi’nde bulunan manastır Meryem Ana’ya adandığı için zamanla önemli bir dini merkez haline gelmiş. Rivayete, daha doğrusu inanışa göre manastırın inşasına melekler yardım etmiş. Bu nedenle Sümela Manastırı’nın göklerden gelen bir armağan olduğuna inanılıyor. Türkiye’nin kültürel miraslarından biri olan Sümela Manastırı’nı ücretli olarak ziyaret edebilirsin. Burada Müze Kart da geçiyor.
7. Çırağan Sarayı
Boğaziçi’nin masmavi kıyılarında zarafetiyle yıllara meydan okuyan dünyaca ünlü Türk mimari eserler inden Çırağan Sarayı, ziyaretçilerine masalsı bir atmosfer sunuyor. 19’uncu yüzyılda Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen Çırağan Sarayı hem Osmanlı’nın hem de batının izlerini taşıyan nadir mimari eserlerden biri. Lale Devri’nin simgesi olan Çırağan Sarayı, 1910 yılında çıkan yangınla neredeyse kül olmuş. II. Abdülhamid’in özel koleksiyonu ve V. Murad’ın kütüphanesi bu yangında yok olsa da saray yeniden onarılmış.
Çırağan Sarayı, günümüzde beş yıldızlı lüks bir otel olarak hizmet veriyor. Aynı zamanda düğün, nişan, davet ve toplantı gibi özel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Sen de tarih kokan lüks odalarda konaklamak istersen Çırağan Palace Kempinski için rezervasyon yaptırabilirsin.
Dünyada “Türkiye” denince akla gelen ilk mimari eserlere yakın bir konaklama deneyimi için aradığın oteli Odamax ile kolayca bulabilirsin!