Sakın kimselere söz verme, çünkü planımız var: Yunanistan ‘a kadar gidip döneceğiz! Tabii dönmeden önce Yunanistan ’ın en güzel koylarında yüzecek, tam da damak tadımıza göre lezzetler keşfedecek ve hatırladığımızda gülümsetecek onlarca güzel hatıra biriktireceğiz!
Yunanistan da tıpkı ülkemiz gibi keşfedilmeyi bekleyen tarihi, doğal ve kültürel onlarca hazine barındırıyor. Haliyle bu rotayı keşfetmeye nereden başlayacağına karar vermek biraz güç olabilir. Biz de anlatmakla bitiremediğimiz Yunanistan gezisi anılarımızı şöyle bir gözden geçirdik ve senin için 10 farklı rota önerisi hazırladık. Öyleyse hazırlan, hepsi birbirinden güzel Yunanistan tatil rotalarını incelemeye başlıyoruz!
1. On İki Adanın Kalbi: Rodos
Yunan Adaları’nın en büyüğü ve merkezi Rodos, aynı zamanda Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirleri arasında yer alıyor. Üstelik bu güzel kente Bodrum’dan feribotla ulaşım sağlanabiliyor. Gezimiz sırasında Dünyanın 7 Harikası’ndan biri olan Rodos Heykeli, St. John Şövalyeleri tarafından inşa edilen antik kent ve Bizans Sanat Müzesi’nde sergilenen freskler bizi çok etkiledi. Roloi Saat Kulesi’ne giderek gün batımında antik kenti en tepeden izlemek de harikaydı!
Denizin tadını çıkarmak istiyorsan da Rodos’ta seçenekler bir hayli geniş. Canlı plajları seviyorsan Faliraki Plajı, aile tatilindeysen Tsambika, su sporları ile ilgileniyorsan Prasonisi ve yerel halkın arasına karışmak için Agathi Plajı birebir!
2. Sakin ve Romantik: Santorini
Yüksek yerleşimi sayesinde sunduğu eşsiz manzaralar, ünlü mavi beyaz Yunanistan ada evleri ve berrak denizi ile tanınan Santorini, balayı adası olarak da adlandırılıyor. Fira’dan Oia’ya yürüyüş yaparak eşsiz fotoğraflar ve hatıralar biriktirmek, gün batımında Oia’nın meşhur manzarasını izlemek için hayata kısa bir mola vermek, volkanik adaları ve kaplıcaları keşfedeceğin bir tekne gezisine çıkmak adanın sunduğu deneyimlerden yalnızca birkaçı. Santori’nin ünlü siyah kumlu plajları Perissa, Perivolos ve Agios Georgios da mutlaka Yunanistan gezisi rotana dahil olmalı!
3. Tarih ve Denizle Çevrili Bir Ada: Midilli
Ayvalık’tan feribotla kolayca ulaşılabilen Midilli, özellikle de cömert porsiyonlu ve uygun fiyatlı deniz ürünleriyle kalbimizi çaldı. Midilli Kalesi, Arkeoloji Müzesi, Bizans ve Osmanlı’dan miras onlarca tarihi eser ve şehirde hakim olan neoklasik mimari Midilli’yi keşfe değer kılan yönlerden sadece bazıları. Bu arada Agios İsidoros Plajı, pırıl pırıl sularıyla adanın keyfini çıkarmak için en ideal noktalardan biri. Ayrıca adanın geneline kıyasla deniz suyu bu plajda oldukça ılık, aklında bulunsun.
4. Peri Masalında Hissettirecek: Meis
Kaş sahilinde gezerken seni hemen karşıdan selamlayan Meis, Akdeniz’de bulunan tek Yunan Adası! Kaş’tan feribotla geçildiğinde sadece 20 dakika uzaklıkta bulunan Meis, peri masallarından fırlamış gibi görünen İtalyan tarzı pastel renkli evleri, şirin dükkanları ve sahile açılan sokaklarıyla günübirlik geziler için ideal. Tüm adayı turlamak yaklaşık bir saat sürüyor. Meis turunda Mavi Mağara’da yüzmeye mutlaka zaman ayırmalısın. Hatta şanslıysan mağaranın meşhur fok balığı ve caretta caretta’larını da görebilirsin. Adanın tek pastanesinin tatlıları da gününe lezzet katmak için birebir!
5. İtalyan Esintili: Korfu
Yunanistan tatilinde biraz da İtalya esintisi hissetmek isteyenler için Korfu en doğru adres! Yunan mutfağı ve İtalyan mutfağının birleşimiyle Korfu, gurmelere layık lezzetler sunuyor. Üstelik “Plajlardan plaj beğen!” diyebileceğimiz kadar da sayısız seçeneğe sahip. Her köşesinde 90’lı yılların esintileri hissedilen adanın yolları dar, virajlı ve yaz aylarında yürüyerek keşfetmek için pek uygun değil. Yani adanın tümünü gezmek istiyorsan araba kiralamalısın. Tabii merkezde kalarak Venedik Kalesi manzarasına karşı yüzmeyi ve nazik ada halkıyla kaynaşmayı da tercih edebilirsin.
6. El Değmemiş Güzellik: Sakız Adası
Yunanistan’ın kültürel ve tarihi açıdan en zengin adaları arasında yer alan Sakız Adası, namıdiğer Chios, tam bir kültür hazinesi! Burada Osmanlı mirası mermer oymalı çeşmeleri, meşhur yel değirmenlerini, Sakız Kalesi’ni ve dahasını keşfedebilirsin. Korsanlardan korunmak için sokakları labirent gibi tasarlanan Mesta ve Pirgi köyleri de geleneksel izleri takip etmeyi sevenler için unutulmaz olabilir.
Tabii, volkanik patlamalar sonucu oluşan siyah çakıl taşlarıyla kaplı Mavra Volia Plajı’nı da görmeden dönmek olmaz! Amacın el değmemiş sessiz sakin bir yerde denizin tadını çıkarmak ise de Agia Dynami Plajı’nı ziyaret edebilirsin. Biz bu plajın masmavi denizine aşık olduk desek yeridir!
7. Samimi ve Keyifli: Selanik
Akıllarda bir çift mavi gözle bütünleşen Selanik’te ilk adresimiz elbette Atatürk Müzesi oldu. Fakat en baştan uyaralım, müzenin etrafında trafik epey yoğun ve park yeri bulmak da zor oluyor. Planını bu detayları göz önünde bulundurarak oluşturabilirsin.
Selanik gezinde mutlaka Beyaz Kule Müzesi’nin en üst katına çıkmalı, şehrin kuş bakışı manzarasının tadını çıkarmalısın. Bu arada Selanik’in Ana Poli semti şehrin antik kısmı olarak anılıyor. Burası Venedik, Bizans ve Osmanlı eserlerinden değerli bir seçki sunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Vlatadon Manastırı da Selanik’te mutlaka görmen gereken yerler arasında.
8. Tarihe Dokunmak için: Atina
Atina, sana “Keşke daha önce gelseydim!” dedirtecek kadar eşsiz güzellikte bir yer. Üstelik kendini eve dönmüş gibi hissedeceğin kadar da bizden! Tarih hazineleri ile dolu bu şehirde bulunan Atina Akropolisi ve Partenon, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Athena’ya adanan 20 bin ton ağırlığındaki Parthenon Anıtı da burada sergileniyor.
“Tanrıların Mahallesi” olarak anılan Plaka semti; dar sokakları, nostaljik havası ve onlarca küçük dükkanıyla mutlaka uğraman gereken yerler arasında. Atina ve Akropolis’in keyifli manzarasına tepeden bir bakış atmak içinse “İlham Perisi Tepesi” olarak da anılan Philopappos Tepesi’ne mutlaka çıkmalısın.
9. Rahat ve Neşeli: Kavala
Evet, doğru bildin, sıra meşhur Kavala kurabiyesinin ana vatanında! Kavala’nın berrak denizinde balıklarla yüzebilir, üzüm bağı ve zeytinliklerle çevrili yollarda aradığın huzuru bulabilirsin. Hatta Kavala’nın nazik halkıyla birkaç cümle Türkçe sohbet ederek kendini evde hissetmen de mümkün.
Temmuz ve ağustos aylarında Yunan Adaları turlarının kalabalığından uzaklaşmak için Kavala’ya bir şans vermeni tavsiye ederiz. Tabii buraya kadar gelmişken Kavala kurabiyesini yerinde yemeden dönmek olmaz, değil mi? Biz özellikle portakallı Kavala kurabiyesine bayıldık!
10. Farklılık Arayanlara: Mora
Mora Yarımadası el değmemiş doğası, büyülü çam ormanları ve her adımında tarihi hissettiren dokusuyla Yunanistan’ın farklı bir yönünü keşfetmek isteyenler için cazip bir seçenek. Homeros’un dilinden düşmeyen ve tarihi Agamemnon Krallığı’na uzanan Nestor Sarayı, ana karadan bakınca görünmeyen saklı şehir Monemvasia ve Epidaurus bölgesinde bulunan görkemli antik tiyatro şehrin en önemli cazibe merkezleri arasında yer alıyor. Mora’nın “petoules” adındaki gözlemeye benzeyen meşhur yemeğinin ve üzümlü baklavalarının tadı uzun süre damağında kalacak!
Yunanistan gezi öneri ve yorumlarını incelemek dahi hayallere dalmana yettiyse, daha fazla bekleme, Yunanistan gezini planlamaya hemen başla!