Hava berrak, manzaralar canlı ve doğa tüm görkemiyle uyanıyor… Neşenin müjdecisi ilkbaharın enerjisi bir başka! Hava koşulları hakkında endişe etmeden gezip keşfetmenin tam zamanı. Biz de bu baharın tadı en güzel Avrupa ’da çıkar dedik, Avrupa’nın en güzel bahar tatili rotalarını senin için sıraladık!
Tıpkı karların altında açmayı bekleyen tomurcuklar misali, tüm kış boyunca seyahat planları yapanlar burada mı? Eğer sen de kışın en soğuk günlerini mis kokulu bahar akşamlarını hayal ederek geçirdiysen, tam da olman gereken yerdesin! Çünkü Avrupa’nın dört bir yanında keşfedilmeyi bekleyen, özellikle de baharda ayrı bir güzelleşen yedi muhteşem ülkeyi bu sayfada bulabilirsin. Bahar aylarını unutulmaz kılacak en özel ve ucuz rotaları keşfetmek için hız kesmeden okumaya devam et!
1. Masal Diyarı: Bohinj/Slovenya
Seyahat rotanı en sevdiklerinle paylaşırken ihtiyaç duyacağın ilk önemli detayı aktarıyoruz: Bohinj, “bav-hiin” olarak telaffuz ediliyor. Ve ismini Julian Alpleri’ndeki Bohinj Gölü’nden alıyor. Temiz havası ve el değmemiş doğası ile Bohinj, tıpkı pastoral bir tablo gibi görünüyor. Arınmak, dinlenmek ve sakinleşmek isteyenler için de burası Avrupa’nın en iyi tatil rotalarından biri.
Yaz aylarında gölde yüzmek ya da kano gibi su sporları yapmak mümkün. Fakat avrupa tatil yeri olarak bu rotayı seçeceksen su sporlarına iklim koşulları izin vermeyebilir. Aklında bulunsun! Bu arada eklemeden geçmeyelim: Başkent Ljubljana ile Bohinj arası yolculuk araçla yaklaşık 1-1,5 saat kadar sürüyor. Üstelik yol boyunca görülen köylerin güzelliği de cabası! Bohinj Gölü’ne doğru akan Slap Savica Şelalesi ise kesinlikle görülmeye değer…
2. Zümrüt Ada: Midilli/Yunanistan
Komşuya doğru küçük bir kaçamak yapmaya ne dersin? Özellikle de “Mayısta Avrupa’da nereye gidilir?” diye düşünüyorsan, Midilli tam da aradığın rota olabilir. Midilli, zeytin ve meyve ağaçlarıyla kaplı doğasından dolayı “Zümrüt Ada” olarak anılıyor. Venedik, Yunan ve Türk mimarisinin izlerini taşıyan şirin evleri; kalesi, Arnavut kaldırımlı dar sokakları, sakin koyları ve plajları ile bu ada kalbini çalmaya aday!
Akdeniz’in en büyük kalelerinden biri olan Midilli Kalesi’ni görmek için limandan yukarıya uzanan yolu takip etmelisin. Bu yol boyunca şirin kafeleri ve tadı damağında kalacak lezzetler sunan pastaneleri keşfedebilir ya da sevdiklerin için hediyelik eşyalar satın alabilirsin. Bisiklet gezisi, cam tabanlı tekne turları, tüplü dalış etkinliği ve zamanın yavaş aktığı Petra Kasabası turu da seyahatine ayrı bir renk katacak.
3. Bahar En Güzel Burada Çiçekleniyor: Eguisheim/Fransa
İlkbaharda gidilecek ülkeler listesinin bir diğer iddialı ismi de Fransa. Fransa’nın doğusunda yer alan Eguisheim’ı keşfe çıkmadan önce telefonunun hafızasında yer açmanda fayda var. Çünkü evlerin pencerelerinden sarkan rengarenk ahşap saksılı çiçekler, nostaljik Arnavut kaldırımlı sokaklar ve tarihi surlar ile bu kasaba, her anı fotoğraflama isteği uyandırıyor.
Saint Léon Meydanı’nda sıralanan tarihi yapılar, Orta Çağ evleri, üzüm bağları ve kasabayı yukarıdan izleyen üç büyük kale kesinlikle görülmeye değer. Özellikle de Hohlandsbourg Kalesi’nin manzarası bir harika! Avrupa’da gidilecek en güzel yerler arasına adını yazdıran Eguisheim, çiçekçilik alanında pek çok ödüle sahip ve baharda hemen her renkte çiçekle bezenerek bambaşka bir güzelliğe bürünüyor. Bisikletle hem kaleleri hem de kasabanın tüm sokaklarını turlamak oldukça keyifli!
4. İlkbaharın En Renkli Hali: Amsterdam/Hollanda
Kafeleri, kanalları ve yüzen evleri ile Amsterdam, özellikle de nisan ayında Avrupa ’yı ziyaret etmek isteyenler için ideal bir tercih. Amsterdam’ın ve hatta Hollanda’nın en büyük bayramlarından birisi olan King’s Day her yıl nisan ayında düzenleniyor. Bahar aylarına bir tatil ile hoşluk katmak için sen de bu zamanı tercih edebilir, tam anlamıyla festival tadında bir tatil geçirebilirsin.
Hollanda’nın ünlü lalelerinin canlandığı bu aylarda yapacağın seyahatle ummadığın güzellikteki peyzaj örnekleriyle tanışman da cabası! Spui Meydanı’ndaki rustik dekorasyona sahip ufacık pastanenin önünde uzun kuyruklar göreceksin. İşte o kuyruk lezzetin habercisi! Bu nedenle biraz beklemeyi göze almanı ve içi akışkan beyaz çikolatalı eşsiz kurabiyeleri denemeni tavsiye ederiz. Ah, yine olsa da yine yesek!
5. Hazırlan, Orta Çağ’a Gidiyoruz: Rothenburg/Almanya
Rothenburg iki günlük kaçamak yapabileceğin masalsı bir Orta Çağ avrupa kasabası. İyi korunmuş tarih ifadesinin tam karşılığı olan bu kasaba, adeta 1600’lü yıllarda donup kalmış gibi görünüyor. Ahşap oymacılık konusunda eski çağlardan bu yana adı bilinen bu kasaba, hediyelik eşyalar konusunda da cömert davranıyor. Surlarda dolaşmak ise eski dönem dizilerinin setinde gibi hissettiriyor. En azından biz öyle hissettik diyelim.
Gün batımı saatlerinde Orta Çağ kıyafetleriyle bir rehber, meydanda yer alan saat kulesi civarında uygun ücretlerle bir saatlik turlar düzenliyor. Tur oldukça ilgi çekici, ilk aşamada kendin gezmek yerine tercih edebilirsin. Bu arada, kar küresine benzeyen meşhur yuvarlak kurabiyeleri denediğinde senin de çok seveceğinden eminiz!
6. Kültür, Tarih ve Doğanın Buluşması: Budapeşte/Macaristan
Bu önerimiz, “İlkbaharda tatile nereye gidilir?” sorusuna yanıt olarak kültür turlarını araştıranlar için! Avrupa ’da gezilecek ülkeler arasında zengin tarihi ile dikkat çeken Macaristan’ın başkenti Budapeşte, her yıl nisan aylarında Kiraz Çiçeği Festivali ve Budapeşte Bahar Şenliği’ne ev sahipliği yapıyor. Budapeşte, aynı zamanda Osmanlı mimarisinden barok ve gotik mimariye, hatta komünist dönem eserlerine uzanan geniş bir tarihi eser seçkisi sunuyor. Tabii birbirinden ünlü müzelerini de unutmamak gerek.
Tuna Nehri ile ikiye ayrılan şehrin Buda kısmı tarihi zenginlik bakımından daha dolu. Burada zaman yavaş akıyor. Peşte ise modern, dinamik ve gece hayatı olarak dolu dizgin bir eğlence sunuyor. Akşam saatlerinde nehir boyunca yürüyerek şehrin ışıklarının görkemini keşfedebilir, akşam yemeğinde ise “langos” adını verdikleri pizza ile pişi karışımı enfes yöresel lezzeti deneyebilirsin.
7. Nostalji ve Lezzet Durağı: Brugge/Belçika
Manzaralı kanalları ve 21’inci yüzyıl Orta Çağ Avrupa ’sının mimari yansımalarıyla Brugge, banklarından sokak lambalarına ve dükkan tabelalarına kadar her detayıyla uyumun adresi! Brugge’u nefes kesici manzaraları ve önemli tarihi yapıları kadar çekici kılan bir diğer detay da lezzetleri. Burası özellikle de çikolata severleri çok mutlu edecek! Çünkü neredeyse her adımda insanın karşısına birbirinden lezzetli çikolata çeşitleri çıkıyor.
Kuğulu çikolatalar Brugge’un özel simgesi, gitmişken mutlaka tatmalısın. “Brüksel taban” adı verilen çıtır çıtır hamuru ve Belçika çikolatası sayesinde boyut atlayan tadıyla, ülkenin meşhur waffle’ını denemeyi unutma. Belçika’da özel olarak üretilen onlarca peynir türü de bulunuyor. Peynir tadım mağazalarına denk geldiğinde kısa bir mola vermek isteyebilirsin.
Avrupa’nın keyifli tatil şehirlerini ve ilkbaharda neler vadettiklerini keşfettin. Şimdi, mis kokulu bahar akşamlarında hangi şehrin sokaklarını arşınlayacağına karar verme zamanı! Tatilini hemen planlamaya başla ve yeni rotalara yelken aç…