Aydın’ın doğal güzellikleriyle ünlü Didim ilçesindeyiz. Temiz denizi, uzun plajları, yemyeşil doğası, tarihi mirasıyla farklı özelliklere sahip zengin bir yer ve keşfedilecek harika güzellikleri var. Düşük nem oranı ve bol oksijenli havasıyla, yaz sıcağından bunalanlar ve biraz da sakinlik arayanlar için Didim, ideal adreslerden…
Apollon Tapınağı
Didyma olarak da bilinen kent, aslında kutsal bir tapınak. İçerisinde bulunan Apollon Tapınağı, bu bölgeye ait en önemli kalıntı sayıldığı için, daha çok Apollon ismiyle biliniyor. Antik çağın kehanet merkezlerinden biri olan Didyma, en iyi korunmuş tapınaklar arasında yer alıyor. Kelime anlamı olarak Didyma, “ikiz” anlamına geliyor ve ismini ikiz tanrılar Artemis ve Apollon’dan alıyor. Miletos’un kutsal yoluyla bağlantısı bulunuyor. Döneme ait ilk yazılı belgeler, Heredot’un kaynaklarında geçiyor. MÖ 494’te Persler tarafından yıkılan şehir, MÖ 311 yılında eski haline göre biraz daha genişletilerek yapılmış. Anıtsal yapıların boyutları ve iyi çizilmiş yerleşim planı ile büyüleyici bir yapıda. Antik Yunan ve Roma döneminden kalan en önemli merkezlerden olan kent, Didim deyince görmen gereken yerlerin başında geliyor.
Milet Ören Yeri
Balat Köyü’nde bulunan Milet, aynı zamanda antik liman şehri. ‘Filozoflar Şehri’ olarak da bilinen antik kent, Büyük Menderes Nehri’nin denize döküldüğü yerde konumlanıyor. Bu şehrin ilk olarak MÖ 3500-3000 yıllarında Cilalı Taş Devri’nin yerleşim birimi olduğu biliniyor. Antik Çağ’ın 7 bilgesinden olan Hippodamos, Tales ve Anaksimandros’un bu kentte yaşadığı biliniyor. Antik kent, bugüne kadar sağlam kalabilmiş yapılarıyla büyülerken, tarih ve felsefe merakını artıracak bir yer. Burada; Roma hamamları, tiyatro, agora, meclis binası gibi birçok yapıyı yakından inceleyebilirsin. Tiyatro, Helenistik dönemin kültürüne ait izler taşıyor. 15 bin seyirciyi aynı anda ağırlayabilen büyüklükte ve ihtişamını halen koruyor. Antik Yunan uygarlığının bilimsel gelişmeler kaydetmesi, Miletos yaklaşımıyla olmuş. Antik kentteki kalıntılar; Doğu Roma, Roma, Helenistik ve Türk dönemi gibi farklı medeniyetlerin etkisini gözler önüne seriyor.
Milet Müzesi
Antik kenti gezdikten sonra aynı biletle Milet Müzesi’ni gezebilirsin. Antik kentten çıkınca, 7 dakikalık keyifli bir yürüyüş rotası seni müzeye ulaştırıyor. Milet Antik Kenti’nde yapılan kazılarda bulunan eserlerin arasında; toprak eşyalar, süs eşyaları, farklı zamanlara ait sikkeler sergileniyor. Milet ile birlikte, Apollon Tapınağı ve Priene Antik Kenti’ne ait buluntulara da rastlamak mümkün. Lahit, sütun ve yazıt gibi eserler de müzenin bahçesine yerleştirilmiş ve giriş kısmında ziyaretçilerini karşılıyor.
Faustina Hamamı
Milet Müzesi’ni gezdikten sonra 8 dakika yürüyerek gidebileceğin bu tarihi hamam, Didim’in merkezine de 1 km mesafede. Faustina Hamamı, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un eşi Faustina için yapılmış. Yıkanma havuzlarından birinde Nehir Tanrısı Maendros’un heykeline rastlanmış ve bu heykel, Milet Müzesi’nde sergilenen eserler arasında. Büyük havuzun başında çeşme olarak kullanılmış aslan heykeli de bozulmamış şekilde, ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaya devam ediyor. Faustina Hamamı, gizemli güzelliğiyle Didim’de en çok ziyaret edilen tarihi yerlerden biri.
Altınkum Plajı
Ege’nin en güzel plajlarından biri olan Altınkum Plajı, oldukça popüler bir yer. Su sporlarının da yaygın olarak yapıldığı plajın ünü biraz da buradan geliyor. Yelken, dalış, rüzgâr sörfü gibi aktivitelere çok uygun. Su sporlarına ilgi duyuyorsan burayı kesinlikle ziyaret etmelisin. Bu güzel plaj, farklı tonda mavilikleri ve bembeyaz kumlarıyla seni bekliyor.
Altınkum Plajı’nın çevresindeki oteller arasından sana en uygun seçimi yapabilir, tatilin keyfini uzun uzun yaşayabilirsin.
Akbük Koyu
Didim’e 20 km uzaklıktaki Akbük, huzurlu tatil noktalarından biri. Kampçı bir gezginsen, listende tik atman gereken yerlerden biri de burası. Dingin bir tatil arayışını karşılayabilecek bir yer. Aynı zamanda yat tatili yapanların da uğrak noktası olan koy, özellikle doğa kampına çok elverişli. Bununla birlikte, Rum Kilisesi ve Şapel yapıları da bölgenin tarihi dokusunu tanıyacağın bir gezi için görmen gereken yerlerden. Akbük’ün su ihtiyacını karşılayan, tarihi su sarnıcı da bunlardan biri ve Bizans döneminden kalma. Akbük Koyu’na gelmişken, Kömür Adası ve Saplı Ada’ya gitmek de aklında olmalı.
Bafa Gölü
Didim yakınlarındaki alternatif rotalardan biri de Bafa Gölü ve çevresi. Didim’e 30 km uzaklıkta yarım saatte gidebileceğin harika bir köşe. Beşparmak Dağı yamacında bulunan bu muazzam yerde, tekneyle keşfedebileceğin beş küçük ada var. Günübirlik kaçabileceğin bir yer olmasının yanında, burası aslında detaylı gezilmesi gereken bir yer. Kapıkırı Köyü’nden itibaren, tarihi ve doğal güzelliklerini sırasıyla görebilirsin. Özellikle trekking için çok uygun. Buraya geldiğinde, organik zeytin hasadına katılmalısın. Çok değişik bir deneyim olacak. Deniz tatiline farklı bir soluk getirmek istersen, Bafa Gölü bunun için müthiş bir seçenek.