Birbirinden güzel plajları, muhteşem Akdeniz doğası ve ikliminin yanında, yöresel lezzetleri, farklı tatlarıyla da misafirlerini en güzel şekilde ağırlıyor Mersin… Yaz mevsiminde mavi bayraklı plajlarında yüzebileceğin bu harika şehir, her mevsim keşfedilmeye uygun. Ülkenin en büyük şehirlerinden olan Mersin’de; doğa, tarih ve kültürün iç içe olduğu farklı bir yolculuğa çıkıyoruz.
Mersin Deniz Müzesi
Mersin Deniz Müzesi, kentin merkezinde Türk deniz harp tarihine ışık tutan çok önemli yerlerden biri. 500’ün üzerinde obje ve 800’e yakın kitaptan oluşan kütüphanesiyle, donanımlı bir araştırma alanı. Deniz tutkunlarının da ilgiyle ziyaret ettiği noktalardan olan Mersin Deniz Müzesi, 450 metrekarelik sergi alanıyla, deniz harp tarihi ile ilgili önemli bilgiler verirken, burada sergilenen buluntularla bunu görsel olarak destekliyor. Sergi salonunda askeri kıyafetler, yağlı boya resim tabloları, ateşli silahlar, sancak, gemi modelleri sergileniyor. Müze içerisinde bulunan gemi modeli atölyesi de katılımcılarına farklı bir deneyim sunuyor.
Mersin Marina
Mersin Limanı’nın 6 km batısında bulunan Mersin Marina, Doğu Akdeniz’deki en büyük marina olma özelliğini taşıyor. Mersin’in merkez ilçelerinden Yenişehir’de olması itibariyle kolay ulaşılabilir bir konumda. Marinada, yatların bulunduğu alanın yanı sıra, alışveriş merkezi ile iç içe olması da şehrin sosyal hayatına farklı bir renk katıyor. Marina içerisinde yat kulübü, spor merkezi, amfitiyatro ve farklı eğlence alanları bulunuyor. Sahil kısmındaki restoranlar, Akdeniz’e özgü tatları deniz havası eşliğinde konuklarına sunuyor. Şehrin maviyle iç içe bu hareketli noktasında daha fazla zaman geçirmek istersen Mersin otelleri içinden tam sana göre olanı Odamax’ta kolayca bulabilirsin.
Mersin Atatürk Evi
Sivil mimarinin en güzel örneklerinden olan Mersin Atatürk Evi, şehrin merkezinde yer alıyor. 1897 yılında tamamlanan yapı, Krisman Konağı olarak da biliniyor. Atatürk, 1925 yılının başlarında eşi Latife Hanım ile birlikte burada kalmış. Dış kısmı düzgün kesme taştan oluşan iki katlı yapının birinci katında Atatürk Müzesi bulunuyor. Atatürk’e ait 22 kişisel eşya, Ankara’dan getirilerek buradaki sergiye koyulmuş. Üst katın girişinde, fotoğraflarla süslü Kuvayı Milliye köşesi var. Mersin Atatürk Evi, şehir turunun kültür rotasında mutlaka olması gereken yerlerden.
Yumuktepe Höyüğü
Yümüktepe olarak da geçen höyük, kentin merkez ilçelerinden Toroslar’da yer alıyor. Neolotik Çağ, yani Cilalı Taş Devri’ne denk gelen çok eski bir geçmişi var. Ancak, ortaya çıkarılması o kadar eski değil. 1936-1938 yıllarında İngiliz arkeolog John Garstang’ın bu bölgedeki araştırmaları sonucu keşfedilmiş. Burada yapılan çalışmalar sonucunda, kaleye benzeyen yapılar bulunmuş ve buluntuların, dünya üzerindeki ilk kale örneği olduğu konusunda görüşler ortaya çıkmış. Kalıntılar arasında 33 tabakalı bir yerleşim de bulunuyor. Burada bulunan kalıntılar, Mersin Müzesi’nde yakından görülebilir.
Soli-Pompeiopolis Antik Kenti
Mersin ilinin en güzel simgelerinden Soli Antik Kenti, MÖ 700’lü yıllarda Dorlar tarafından kurulmuş ve zamanla bölgenin antik limanı olma özelliğini kazanmış. Antik kentin en göz alıcı bölgesi de bahsi geçen liman bölgesi. Liman kenti en parlak dönemini Helenistik Dönem’de, Seleukos zamanı yaşamış. Şehir; Pers, Makedon, Ermeni, Roma ve Bizans dönemlerini görmüş. Hâlâ ayakta kalan yapılar var ve tüm ihtişamıyla konuklarını karşılıyor. Höyük, sütunlu cadde, kabartmalar, hamam kalıntıları ve liman yapıları ile ziyarete açık. Diğer taraftan bu bölgede kazı çalışmaları bugün de devam ediyor.
Farklı dönemlere ait kalıntılar ve tarihi geçmişiyle Akdeniz, bu anlamda da çok zengin bir bölge. Mersin ve çevre ilçelerinde gezilecek birçok harika yer var.
Kuyuluk Tabiat Parkı
Merkez ilçelerden Mezitli’de bulunan Kuyuluk Tabiat Parkı, 2011 yılında milli park statüsüne alınmış. Yemyeşil ormanları; zakkum, yaban mersini, kızılçam, Kıbrıs akasyası ve klasik çam ağaçlardan oluşuyor. Serçe, kertenkele, kukumav gibi hayvanlar da tabiat parkında yaşayan canlılardan. Bol oksijenli bir havada sakin ve huzurlu yürüyüşler için güzel bir yer. Şehrin içinde olsa da izole ve temiz. Hafta içi gelindiğinde yoğunluk olmuyor ve daha iyi vakit geçirilebiliyor.
Aziz Antuan Latin Katolik Kilisesi
Şehrin merkezinde, farklı mimarisiyle dikkat çeken kilisenin yapımına, Sultan Abdülmecit’in kararıyla 1853 yılında başlanmış. Aziz Antuan Katedrali olarak da bilinen kilise, kesme kireç taşı kullanarak yapılmış ve saat kulesiyle meşhur. 1898 yılında tamamlanmasıyla, kilise ve manastırın yönetimi Lübnanlı rahiplere devrediliyor. Avlulu anıtsal bir yapı olan İtalyan Katolik Kilisesi, inşa edildiği dönemde kıyıda olması sebebiyle de deniz fenerini andıran yapısıyla biliniyor. Denizin doldurulmasıyla 300 metre içeride kalsa da, limana yaklaşan gemilerin yön bulması için bir süre daha referans olmaya devam etmiş. Kilise, Mersin’de ve çevresinde yaşayan Katolikler için hala ibadete açık. Kültürel zenginliklerle dolu Mersin’in bu noktasını da rotana dahil etmen gerek.