Yaz tatili için akla gelen ilk yerlerden biri elbette Antalya. Akdeniz’in doğal güzelliklerini muazzam bir şekilde gözler önüne seren bu kent, özellikle bol güneşli deniz tatili için çok sık ziyaret edilen şehirlerden. Peki, bunun yanında Antalya’nın kış tatili için de tercih edildiğini ve kış turizmi için de fazlasıyla seçenek sunduğunu biliyor muydun?
Sıcak iklimiyle bilinen Antalya, kış mevsimini de farklı bir güzellikte barındırarak ziyaretçilerini Akdeniz coğrafyasına bir kez daha hayran bırakıyor. Yaz mevsimine göre daha sakin geçen kış ayları, Antalya’yı yoğunluktan ve kalabalıktan uzak haliyle rahatça gezebilmen için harika bir fırsat olabilir. İşte Antalya’da hem yaz hem de kış turizmine uygun rotalar…
Saklıkent Kayak Merkezi
Kış sporlarına ilgi duyan gezginlerin mutlaka keşfetmesi gereken, tam da adına uygun bir yer Saklıkent. Heybetiyle ünlü Toros Dağları’nın Beydağları bölgesine konuşlanmış olan bu tesis, Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden biri. Şehir merkezine 45 km uzaklıkta olan Saklıkent’e, Antalya’dan hareket ettiğinizde yaklaşık bir saatte ulaşabiliyorsun. Konum itibariyle Ekvator’a en yakın kayak merkezlerinden biri olan Saklıkent’te ılıman iklim, net bir şekilde hissediliyor. Genel itibariyle kayak yapmak için ziyaret edilen Saklıkent, aralık ayından nisan ayı ortalarına kadar kayak yapma imkânı sunuyor ve farklı seviyelerde pistleriyle Türkiye’nin en sıcak kayak tesisi durumunda. Burada konaklamak isteyenler için çeşitli alternatifler de mevcut. Otel veya pansiyon seçeneğinin yanında, çok sayıda dağ evi de bulunuyor. Kış mevsiminin sakinliğini yaşamak için dağ evleri, en konforlu seçenekler arasında yer alıyor. Saklıkent, ayrıca günübirlik geziler için de uğranabilecek noktalardan ve aniden gelen tatil isteği için kafa dinlemeye uygun saklı bir köşe… Kış tatilini geçirebileceğin Saklıkent’i tek günlük bir kaçamakla da keşfedebilir, kayak merkezinde bulunan tesislerde, şömine başında kar manzarasının tadını çıkarabilirsin.
Bir Ağaç Müzesi: Çığlıkara
Elmalı ilçesine 16 km mesafede olan ve sınırında herhangi bir yerleşim yeri bulunmayan Çığlıkara Ormanları, iyi korunmuş doğal alanlardan. Sedir ağacının en nadide örneklerini barından Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı, yalnızca Türkiye’nin değil; dünyanın en büyük saf sedir ormanlarından biri ve güzellikleri bununla da sınırlı değil. Dört mevsim de yeşil kalabilme özelliğiyle Çığlıkara, kış döneminde beyazla yeşili bir arada tutan benzersiz bir doğallıkta… Kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için kuş sesleri eşliğinde, ziyaretçilerine adeta fantastik bir deneyim yaşatıyor. Yaşları 2000-2500 olan dev sedirlerden biraz ayrık duran ardıçlar da burada korunan önemli türler arasında ve mutlaka görülmeye değer. Bahar mevsiminin gelmesiyle eriyen karlar, yüksekteki dağ çayırlarında oluşturduğu birikintilerle minik göllere dönüşerek yaz bitimine kadar burayı yeşil ve canlı tutuyor. Sakinliği sevenlerin gezmesi gereken yerlerden olan Çığlıkara, dört mevsim huzuru bulabileceğin bir köşe.
Olimpos Dağı
Tahtalı Dağı olarak da bilinen Olimpos, Batı Toroslar bölgesinde bulunan büyüleyici bir yer. Tırmanış, yürüyüş ve yamaç paraşütü gibi birbirinden farklı aktiviteleri yapabileceğin Olimpos’ta bir de zirveye kadar ulaşan bir teleferik mevcut. Bu teleferik, 2365 metre irtifa kaydetmeyi sağlıyor. Tabii, yükseklik korkun yoksa ve bu heyecanı göze alabilirsen… Tepe noktaya ulaştığında seni, gözlerini kamaştıracak bembeyaz bir manzara karşılıyor. Diğer taraftan, Olimpos’a yaz mevsiminde gidenler için de çok çeşitli etkinlikler var. Örneğin, sualtı dalış deneyimi yaşamadıysan pırıl pırıl Olimpos suları, bunu tecrübe etmek için çok iyi bir seçenek. Antik dönemin en büyük kentlerinden olduğu bilinen Olimpos’ta, Likya medeniyetine ait kalıntıların olduğu kenti de mutlaka gezmelisin. Antik kentin içinden yürüdüğünde, berrak sularıyla Olimpos Plajı’nın seni karşıladığını göreceksin. Yaz kış fark etmeksizin beklentini karşılayabilen Olimpos, doğaya aidiyeti hissedebileceğin nadide yerlerden. Olimpos’ta doğayla iç içe bir konaklama deneyimi için Olimpos otelleri ve bungalovları seni bekliyor.
Oymapınar Gölü
Antalya’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden olan Manavgat Nehri’ne giderken de uğrayabileceğin Oymapınar Gölü, bu bölgenin kış turizminde önemli bir yere sahip. Beldibi Mağarası ve Demre Kuş Cenneti gibi yerlere yakın olmasıyla, bu harika yeri tesadüfen keşfedenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Yaz mevsiminde tekne turlarına ev sahipliği yapan gölün, kış manzarasının da kesinlikle deneyimlenmesi gerek. Gölün kenarını çevreleyen dağlar ve eteklerindeki ormanlar, kış mevsimini çok başka bir atmosferde yaşatıyor. Her mevsimi farklı güzellikler sunan Oymapınar Gölü’nü tek günlük bir ziyarette gezebileceğin gibi, tatil için buradaki Manavgat otellerini de tercih edebilirsin.
Feslikan Yaylası
Konyaaltı ilçesinde bulunan Feslikan Yaylası, Antalya’nın en meşhur yaylalarından biri. Denizden yaklaşık 2000 metre yükseklikte kurulmuş bu yaylanın tertemiz havasında harika doğa yürüyüşleri yapmak mümkün. Yaz aylarının bunaltıcı havalarında da oldukça serin kalan yayla, ilçe merkezine 44 km yakınlıkta olmasının avantajıyla, izole olmak için çok güzel bir seçenek. Feslikan Yaylası, yazın sıcak havadan uzaklaşıp biraz nefes alma imkânının yanında, kış mevsiminde beyazlar içinde kalan ormanıyla fotoğraf çekmen için sana enfes manzaralar sunacak. Eğer ilçe sınırlarına yakın kalan bölgeye gitme şansın olursa, Bakırlıdağ’ın zirvesinde yer alan Tübitak Gözlemevi’ne mutlaka uğrayıp ve manzarayı bir de buradan izle.