Akdeniz’in en güzel maviliklerine doğru yola çıkıyoruz. Evet, tahmin ettiğin gibi Kaş’tayız. Eşsiz doğası, bakir kalmış koyları, huzurlu alanları ve tarihi önemiyle bu şehrin bambaşka güzellikleri var. Kendisi küçük ama vadettikleri bir o kadar büyük… Kaş’ın büyülü atmosferine kapılırken, Likya Uygarlığı’nın izlerini takip ederek güzel rotalar çiziyoruz.
Kaputaş Plajı
Akdeniz en güzel kıyılarından olan Kaputaj Plajı, Kaş’tan 20 km uzaklıkta. Yanından tesadüfen geçersen de fark etmeme şansın yok! Dünyaca ünlü olan plaj, Türkiye’nin tanıtımında öne çıkan yerlerden. Popüler olması plaj yoğunluğuna da yansıyor haliyle. Asıl sebep elbette bu değil. Plajın güzelliği, görenleri bir anda içine çekiyor. Yoğunluğundan kaçmak isteyenler, sabah saatlerini tercih ederek burada güne güzel bir başlangıç yapabilir. Taşlı bir denize sahip olduğu için deniz ayakkabısı giyilmesi tavsiye ediliyor. Denizi çoğu zaman dalgalı ve turkuaz renkte. Birden derinleşen suyun kumsalı incecik kumlardan meydana geliyor. Tertemiz suyuyla mavi bayraklı plajlar arasında yer alan Kaputaş, Kaş’ın sıcak havasında serinlemek için uğrayacağın en önemli noktalardan biri.
Kekova
Kekova Adası’nı da içine alan bölge, Kaş Limanı’ndan tekne ulaşımıyla gidebileceğin harika bir noktada. Berrak suları ve el değmemiş doğasıyla bakir kalan yerlerden. Kayalık yapıdaki ada, aynı zamanda dalışa da çok uygun. Antik kalıntılarıyla tarihi zenginliğe sahip olan Kekova Adası, doğal sit alanı olarak koruma altına alınmış. Ada aynı zamanda, burada bulunan Batık Şehir ile su altı arkeolojisine katkı sunmuş çok değerli bir yer. Burası, Türkiye’nin tek batık kenti olma özelliğini taşıyor. Bizans Dönemi’nden kalma bir kilisenin apsisi, dükkân ve ev planları cam gibi suda görülebilen kalıntılar…
Patara Antik Tiyatrosu
Likya’nın başkenti Patara’yı görmeden Kaş’tan gitmemelisin. 2020’nin Patara Yılı ilan edilmesiyle antik kent o dönem tüm dikkatleri üzerine çekmiş ve bilinirliğini artırmıştı. Patara, Likya tarihinde çok önemli bir yere sahip olan ve medeniyette 3 oy hakkı bulunan 6 kentten biriydi. Antik kentin içerisindeki meclis, dünya tarihinde ilk olmasıyla ayrı bir öneme sahip ve Patara, bu açıdan demokrasinin doğduğu kent olarak nitelendiriliyor. Mitolojide ise Apollon’un doğduğu kent olarak geçiyor. Burada; Patara Tiyatrosu, Korint Tapınağı, Vespasianus Hamamı, Bizans Kilisesi, Roma Zafer Takı gibi önemli yapıların kalıntılarını incelemek mümkün.
Antik kente 300 metre uzaklıkta bulunan, geniş alanı ve kum tepeleriyle çölü anımsatan Patara Plajı var. Denizin burada oldukça dalgalı olduğunu belirtelim. Plaj aynı zamanda caretta caretta türünün yumurtlama alanı olması nedeniyle oldukça önemli. Patara Plajı yakınında konaklayabileceğin Patara otelleri de seni bekliyor.
Antiphellos Antik Tiyatrosu
Antiphellos, Likya Birliği’ne bağlı kentlerden ve Phellos Kenti’nin limanı olarak biliniyor. Antiphellos Antik Kenti’nde en iyi korunmuş yer antik tiyatro. Denize nazır muazzam bir yapı. Oturma alanları, denizin eşsiz manzarasına karşı konumlanmış. Tiyatro sahnesinin arkasında kıyıya kadar küçük bir ağaçlık alan var. Sahneyle birlikte görülen deniz manzarası, antik tiyatro başka bir anlam katıyor. Bu görkemli yapı, görür görmez büyülüyor ve seni bilmediğin zamanlara götürüyor. Ayrıca, kıyıda ve suyun içinde Likya lahitleri de bugüne kadar gelmiş önemli anıtlar. Oturma alanının en üst basamağında manzara da bir tık daha güzelleşiyor. Harika bir günbatımı deneyimi için Antiphellos Antik Tiyatrosu’nu akşam serinliğinde gezebilir ve günü burada noktalayabilirsin.
Antik tiyatronun harika manzarasına yakın nezih konaklama seçeneklerini mutlaka değerlendirmelisin. Kaş otelleri arasından tam sana göre olanı Odamax’la kolayca seçebilirsin.
Saklıkent Kanyonu
Antalya-Muğla sınırını belirleyen Saklıkent Kanyonu, Tlos ve Patara arasında kalan muhteşem bir yer. Kaş’ın dayanılmaz sıcaklarını bilenler bilir. Bu havalardan kaçanların en güzel sığınaklarından biri kanyonun serin suları. 14 km uzunluğa sahip kanyonun sonunda bir şelale bulunuyor. Kanyonun su yükseltisi değişse de ortalama olarak beli geçmiyor. Su içinde yürürken yer yer daralan kayalıklara dikkat etmek gerek. Kanyon yürüyüşü, senin için çok farklı ve macera dolu bir aktivite olacak. Biraz da yorucu olduğunu söyleyelim. Yorgunluğunu atman için, nehir kenarındaki mekânlar keyifli bir seçim olacaktır.
Çukurbağ Yarımadası
Hareketli ve rengarenk sokaklarıyla bir o kadar da huzurlu bir yer Çukurbağ Yarımadası. Anakaradan çıkıntı şeklinde 5 km’lik bir uzunluğu var. Meis Adası’na çok yakın bir konumda. Yarımada üzerinde çok güzel koy ve plajlar var. Hidayet Koyu da bunlar arasında en güzel olanı. Yer yer kayalık yer yer kumdan oluşuyor. Mavinin farklı tonlarını iç içe görebileceğin muhteşem bir kıyı. Kaş merkezden Çukurbağ’a yol alırken, çadır kamp alanlarını veya bungalov evlerini de değerlendirebilirsin. Akdeniz ve Meis manzaralı bu harika kıyının tadını daha fazla çıkarmak için, konaklama seçeneklerini mutlaka düşünmelisin.