Tarihi zenginlikleri, kültürel çeşitliliği ve muazzam manzaralarıyla büyüleyici bir şehir… İstanbul! Asırlar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu eşsiz şehir, her köşesinde geçmişin izlerini taşıyor. Her sokağında bir hikaye, her yapıda bir anlam gizli. Bu büyülü şehri keşfetmek, zamanın içinde bir yolculuğa çıkmak gibi…
İstanbul, Ayasofya’nın ihtişamından, Topkapı Sarayı’nın tarihi zenginliklerine, Sultanahmet Camii’nin muazzam mimarisinden, Kapalıçarşı’nın hareketli atmosferine kadar pek çok sürprizle dolu. Doğal güzellikleri, müzeleri, sokak lezzetleri ve dahası ile İstanbul’da gezilecek yerler oldukça fazla. Önce Odamax ile popüler İstanbul otelleri arasından seçimini yap, sonra da yazımıza göz at ve İstanbul’un en etkileyici, görülmeye değer noktalarını keşfetmeye hazır ol!
İstanbul’un En Güzel Koruları, Parkları ve Bahçeleri
Tarihi değerleri ve kültürel zenginliği göz dolduran eşsiz bir şehir olan İstanbul, yeşil alanları ve doğayla buluşma imkanı sunan bahçeleriyle de dikkat çekiyor. İstanbul’un en güzel koruları, parkları ve bahçeleri, şehrin karmaşasından kaçıp huzurlu bir mola vermek isteyen herkes için adeta birer sığınak gibi. Tarihi yapılar arasındaki bahçeler, yemyeşil tepeler, keyifle vakit geçirme imkanı sunan parklar… Hadi, İstanbul’un göz alıcı doğal alanlarını keşfedelim ve şehrin doğal güzellikleriyle iç içe unutulmaz anlar yaşamaya bir adım daha yaklaşalım.
1- Belgrad Ormanı
İstanbul’un yeşil alanlarının başında gelen Belgrad Ormanı yürüyüş parkurları, tarihi bentleri, piknik alanları ve tabiat parkları ile kesinlikle görülmeye değer. Hafta sonu Belgrad Ormanı’nın çok kalabalık olduğunu söylemeliyiz. Yine de doğayla iç içe vakit geçirmek için keyifli bir atmosfere sahip. İstanbul’da görülecek yerler listene burayı mutlaka eklemelisin. Belgrad Ormanı’na giriş yayalar ve bisikletliler için ücretsiz. Araçlardan ise ücret alınıyor.
2- Atatürk Arboretumu
Doğayla iç içe olacağın uzun bir yürüyüşe hazırsan, rotayı Atatürk Arboretumu’na çevirebilirsin. Farklı ülkelerden getirilen ağaçların dikilmesiyle oluşan arboretumlara canlı ağaç müzesi de denebilir. Uzun zamandır varlığını sürdüren Atatürk Arboretumu’nda mangal ve piknik yapmak, bisiklete binmek yasak. Buradaki tabiatı özenle korumaya yönelik uygulanan kurallara uymak mühim. Sarıyer Bahçeköy’de yer alan bu doğal açık hava müzesinde birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsin.
İstanbul’un doğal güzellikleri arasında öne çıkan Atatürk Arboretumu’na giriş ücretli. Hafta içi ve hafta sonu giriş ücretleri değişiyor. Öğrenciler ise indirimli giriş hakkından faydalanabiliyor. Arboretum 08.30-17.00 saatleri arasında ziyarete açık.
3- Atatürk Kent Ormanı
Göletleri ve yürüyüş parkurları ile İstanbul’un bir başka güzelliği de Atatürk Kent Ormanı. İstanbul’da piknik yapmak için gidilebilecek yerlerden olan orman, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenleri mutlu etmeyi başarıyor. Sarıyer, Çamlıtepe’de yer alan Atatürk Kent Ormanı’na ulaşım metro ile ya da otobüs ile gerçekleştirilebilir. Metro ile geleceklerin Hacıosman metrosunda inmesi ve yaklaşık 10-15 dakika kadar yürümesi gerekiyor. Atatürk Kent Ormanı’na giriş ücreti bulunmuyor.
4- Emirgan Korusu ve Parkı
İstanbul’un en büyük parklarından biri olan Emirgan Korusu, yaklaşık 117 dönümlük bir alana yayılıyor. Koru içerisinde yürüyüş yollarının ve piknik alanlarının yanı sıra Sarı, Pembe ve Beyaz Köşk de yer alıyor. İstanbul Lale Festivali kapsamında da öne çıkan Emirgan Korusu’nun ferah atmosferinde huzur bulabilir, koru içinde yer alan göletin çevresinde güzel fotoğraflar çekebilirsin.
07.00-22.00 saatleri arasında ziyaret edilebilen Emirgan Korusu’na giriş yayalar için ücretsiz. Otomobiller içinse park ücreti mevcut. Peki, Emirgan Korusu’na nasıl gidilir? Beşiktaş-Tarabya minibüslerini, Mecidiyeköy’den veya Taksim’den Sarıyer yönüne giden İETT otobüslerini tercih edebilirsin. Levent’ten Maslak ve Sarıyer istikametine doğru yaklaşık 10 dakika yürüyerek de Emirgan Korusu’na ulaşım sağlayabilirsin.
5- Japon Bahçesi Parkı
Japonya ve Türkiye işbirliği ile 2003 yılında tamamlanan Japon Bahçesi Baltalimanı’nda yer alıyor. 2015 yılında yapılan yeni düzenlemeler ile çok daha etkileyici bir hele gelen Japon Bahçesi, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Bahçede Japonya’nın sembollerinden olan sakura ağaçları da yer alıyor. Bu güzelliklerin yanı sıra bahçede yürüyüş patikaları, gölet, şelale ve çardaklar da var.
Baltalimanı Japon Bahçesi’ne giriş ücreti bulunmuyor. Bahçe yaz döneminde 09.00-19.30 saatleri arasında, kış döneminde ise 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık.
6- Yıldız Parkı
Yıldız Korusu olarak da bilinen Yıldız Parkı, Beşiktaş’ta bulunuyor. Şehrin merkezi noktalarından birinde olmasına rağmen burası ziyaretçilerine huzurlu ve keyifli anlar geçirmek için güzel bir atmosfer sunuyor. Yıldız Korusu’nun Çırağan Caddesi girişi ve Palanga Caddesi girişi olmak üzere iki girişi var. İçerde Yıldız Parkı Şelalesi, göletler, asma köprü ve kır kahvesi gibi güzellikler eni bekliyor.
Park içinde yer alan Malta Köşkü ve Çadır Köşkü de buralarda keyifle vakit geçirme imkanı sunuyor. Beşiktaş Yıldız Parkı’na giriş ücreti bulunmuyor. Ancak araç ile gelen misafirlerin otopark ücreti ödemesi gerekiyor.
7- Maçka Demokrasi Parkı
Zengin ağaç çeşitliliğiyle her mevsim başka bir güzelliğe bürünen Maçka Demokrasi Parkı, birçok kişinin nefes almak ve huzuru bulmak için gittiği yerlerin başında geliyor. Büyük bir alanı kaplayan parkın sınırları Maçka, Dolmabahçe, Nişantaşı ve Harbiye’ye kadar uzanıyor. İçerisinde lokanta, kafe, çocuk oyun alanları, spor aletleri, yürüyüş yolları ve yapay göllerin bulunduğu park, sosyalleşmek için harika bir alternatif, üstelik parka giriş ücretsiz. Eğer buraya metro ile gelmek istersen M2 metro hattındaki Osmanbey durağında inebilirsin. Parka en yakın duraktan geçen İETT otobüsleri arasında 30A, 26A ve 26B bulunuyor.
8- Göktürk Göleti Tabiat Parkı
Şehrin kalabalığından kaçıp ağaçların arasına karışmak isteyenler için önereceğimiz bir başka durak Göktürk Göleti Tabiat Parkı. Adını içerisindeki göletten alan park; yürüyüşe çıkmak, bisiklet sürmek ve piknik yapmak isteyenlerin tercihi oluyor. Parkın içerisinde lokanta ve büfeler de yer alıyor. Eyüp’te bulunan parka otomobille gitmek istersen Hasdal-Kemerburgaz yolunu kullanabilirsin. Toplu taşımayla buraya gelmek için 4.Levent’ten 48L, Mecidiyeköy’den 48, Eminönü’nden 48E, Kazlıçeşme’den ise 48A numaralı otobüsleri kullanarak parka ulaşabilirsin. 2023 yılı için parkın otomobiller için 35 TL, yayalar için 21 TL giriş ücreti bulunuyor.
9- Kemerburgaz Kent Ormanı
Eyüpsultan ilçesinde yer alan Kemerburgaz Kent Ormanı, kolay ulaşımı nedeniyle İstanbulluların sıkça tercih etti yerlerin başında geliyor. Burada göl manzarasında yürüyüş çıkabilir, orman içindeki mekanlarda nefis bir hafta sonu kahvaltısı yapabilir, tarihi Mağlova Su Kemeri ve seyir kulesini ziyaret edebilirsin. Kent ormanında çocuk ve yetişkinlerin kullanımına sunulan buz pisti, uçurtma alanları, basketbol sahası ve futbol sahası da bulunuyor. Yayalar için herhangi bir giriş ücretinin bulunmadığı kent ormanında otomobil girişi için 15 TL, motosiklet girişi için 10 TL ücret alınıyor.
10- Fethi Paşa Korusu
Huzurlu bir doğa, muhteşem manzaralar, kuş sesleri… Özellikle erguvanların açtığı dönemlerde harika bir atmosfere sahip olan Fethi Paşa Korusu, Anadolu Yakası’nın Üsküdar ilçesinde yer alıyor. Kuzguncuk ve Sultantepe semtleri arasında uzanan tarihi koru, boğaz manzarası ile daha da güzelleşiyor. Piknik, yürüyüş gibi aktiviteler için güzel bir kaçış noktası.
Fethi Paşa Korusu’na giriş ücreti bulunmuyor. Hem hafta içi hem de hafta sonu 08.30-23.00 saatleri arasında ziyaret edilebilen koruda yer alan konak, günümüzde Fethi Paşa Sosyal Tesisleri adıyla ziyaretçilerine restoran hizmeti sunuyor. Burada manzaraya karşı sıcacık bir çay içmek sence de harika olmaz mı?
11- Validebağ Korusu
Validebağ Korusu, İstanbul’un Üsküdar ilçesinde yer alan bir doğa koruma alanı. Oldukça geniş bir alana yayılan koru, doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için güzel bir alternatif sunuyor. Adile Sultan Korusu olarak da bilinen bu alanda, keyifli bir yürüyüşe çıkabilir ya da sevdiklerinle birlikte piknik yapıp güzel zaman geçirebilirsin. Buraya gelmişken Adile Sultan Kasrı içindeki Hababam Sınıfı Müzesi’ni de ziyaret edebilirsin.
Kadıköy’e bağlı Koşuyolu semti ile Üsküdar’ın Altunizade semtinin kesiştiği noktada yer alan Validebağ Korusu’na ulaşım için kendi aracını kullanabilir ya da toplu taşıma araçlarından faydalanabilirsin. 14C, 11T numaralı otobüslerin Validebağ’a yakın durakları bulunuyor.
12- Mihrabat Korusu
İstanbul’da piknik yapabileceğin yerler arasında bulunan, doğal bir atmosferde huzurla vakit geçirme imkanı sunan Mihrabat Korusu, Beykoz’da gezilecek yerler listesinde ilk sıralarda sayılabilir. Kanlıca’daki konumu ile muhteşem bir boğaz manzarasına sahip olan koruda yürüyüşe çıkabilir, piknik yapabilir, hafta sonu güzel bir kahvaltının tadını çıkarabilirsin.
Mihrabat Korusu’nda kafe, restoran ve özel davetler için hizmet veren alanlar mevcut. Üsküdar’dan kalkan otobüslerle Mihrabat Korusu’na ulaşım sağlayabilirsin. Mihrabat Korusu’na giriş ücretsiz ancak özel aracınlar gelirsen otopark ücreti ödemen gerekiyor.
13- Beykoz Korusu
Abraham Paşa Korusu olarak da isimlendirilen Beykoz Korusu, Paşabahçe ve Beykoz arasında geniş bir alana yayılıyor. İçinde iki adet kır kahvesi, restoran, spor alanları, çocuk parkı ve piknik yerleri bulunan koruda doğayla buluşmanın keyfini yaşayabilirsin.
Beykoz Korusu’na giriş ücreti bulunmuyor. Avrupa Yakası’ndan Beykoz Korusu’na ulaşım için Beykoz, Çubuklu ve Kanlıca vapurlarını tercih edebilirsin. Bu bölgelerden de otobüsle koruya gidebilirsin. Üsküdar’dan kalkan otobüslerle de Beykoz durağına gelerek koruya ulaşabilirsin.
14- Polonezköy Tabiat Parkı
İstanbul’un doğal güzelliklerle dolu yerlerinden Polonezköy’de huzurlu zamanlar yaşayabilirsin. Polonezköy Tabiat Parkı’ndaki yürüyüş yolunu keşfe çıkıp şehrin kalabalığından uzaklaşabilir, doğayı ve iç sesini dinleyebilirsin. Tertemiz havayı içine çektikten sonra Polonezköy’de kahvaltı yapabileceğin restoranlara gidebilir ya da sadece içini ısıtacak bir çay, kahve molası verebilirsin.
Polonezköy’e kendi aracınla rahatlıkla ulaşabilirsin. Toplu taşıma ile Polonezköy’e ulaşım için ise 137 ve 138 numaralı otobüsleri tercih ederek Cumhuriyet Köyü durağında inebilirsin.
15- Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, Ataşehir’de yer alıyor. Şehrin ortasında bulunmasın rağmen içine girdiğinde huzur veren doğası ile ekleyici bir atmosfer sunan bahçe, Türkiye’deki en zengin bitki çeşitliliğine sahip botanik bahçelerden biri olması ile dikkat çekiyor. Burada uzun yürüyüşler yapabilir, oturup kitap okuyarak vakit geçirebilir, bol bol fotoğraf çekebilirsin. Çocuklar keşif bahçesinde eğlenceli zaman geçirebilir. Ayrıca Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde atölye ve kurslar da düzenleniyor. 13 numaralı otobüs ile Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ne ulaşım sağlanabiliyor.
16- Moda Sahil Parkı ve Yürüyüş Yolu
Yeşil alanlar, deniz kıyısında olmanın ferahlığı ve Adalar manzarası… Moda Sahil Parkı ve Yürüyüş Yolu, Kadıköy’ün güzelliğine güzellik katan önemli bir detay. Moda sahilinde piknik yapabilir, yürüyüşe çıkabilir ya da bisiklete binebilirsin. Şehrin nefes alma alanlarından biri olan bu alana yakın birçok kafe ve restoran da bulunuyor. Moda’da gün batımı manzarası eşliğinde vakit geçirmek de harika olabilir.
17- Fenerbahçe Parkı
Kalamış yolu üzerinde yer alan Fenerbahçe Parkı, deniz kıyısındaki konumu ile öne çıkıyor. Yeşilliklerle çevrili ferah bir atmosfere sahip olan parkta yürüyüş yapabilir, bisiklet sürebilir ya da piknik masalarında sevdiklerinle kahvaltı yapabilirsin. Park çevresinde çok sayıda kafe ve restoran bulunuyor. Sahilden giden otobüsleri kullanarak ya da sarı dolmuşlarla Fenerbahçe Parkı’na ulaşım sağlayabilirsin.
18- Kalamış Parkı
Kadıköy’ün Kalamış semtinde yer alan ve deniz kıyısında uzanan Kalamış Atatürk Parkı, İstanbul’da keyifle vakit geçirebileceğin alanlardan. Kalamış durağından geçen otobüsler ile Kalamış Parkı’na ulaşım sağlayabilirsin. Park içinde futbol, basketbol ve tenis sahaları ile çocuk bahçesi gibi alanlar bulunuyor. Burada sevdiklerinle buluşup güzel bir gün geçirebilirsin. Kalamış çevresinde kalıyorsan güzel bir sabah yürüyüşü için de buraya uğrayabilirsin.
19- Yoğurtçu Parkı
İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki popüler noktalarından Kadıköy’de bulunan Yoğurtçu Parkı, Moda semtinde yer alıyor. Kurbağalıdere Köprüsü’ne kadar uzanan park, keyifle vakit geçirilebilecek bir atmosfere sahip. Adını park içinde yer alan Yoğurtçu Çeşmesi’nden alan bu yeşil alanın iki farklı noktasında Yunus Emre heykeli ve Deniz Kızı heykeli var. Parkta yürüyüş yapabilir, basketbol sahasını ya da tenis kortunu kullanabilirsin. Ayrıca burada çocuklar için de oyun alanı var.
Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’na yakın konumdaki Yoğurtçu Parkı’na geldiğinde Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis heykelini veya Alex De Souza heykelini görebilirsin. Barış Manço durağından geçen otobüslere binerek Yoğurtçu Parkı’na ulaşım sağlayabilirsin.
20- Göztepe 60. Yıl Parkı
Kadıköy’ün Göztepe semtinde bulunan Göztepe 60. Yıl Parkı, Bağdat Caddesi’ne yakın konumda yer alıyor. Oldukça büyük bir yeşil alana sahip olan park, şehirde güzel bir soluklanma alanı olarak görülüyor. Göztepe Parkı içerisinde çocuklar için oyun alanları, egzersiz alanı, gölet, gül bahçesi ve süs havuzu mevcut. Burada uzun uzun keyif yapabilirsin.
Göztepe 60. Yıl Parkı’na ulaşım sağlamak için Bağdat Caddesi ve Operatör Cemil Topuzlu Caddesi’nden geçen İETT otobüslerine ya da sarı dolmuşlara binebilirsin. Marmaray ile gelmeyi düşünüyorsan Göztepe durağından yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüş ile parka ulaşabilirsin. Caddebostan Sahili ile park oldukça yakın. Dilersen parkta geçen güzel bir günün ardından sahil havası da alabilirsin.
21- Selamiçeşme Özgürlük Parkı
Göztepe sınırları içinde yer alan Özgürlük Parkı, Kadıköy’ün Selamiçeşme semtinde bulunuyor. Parktaki futbol ve basketbol sahalarını kullanabilirsin. Dilersen keyifli bir yürüyüşe çıkabilir ya da tenis kortunda zaman geçirebilirsin. Park içinde yetişkinler için spor aletleri ile çocuklar için oyun alanları da var. Parkta bisiklet yolu da var. Dilersen Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda piknik yapabilirsin ya da buradaki kafeteryadan atıştıracak bir şeyler alabilirsin.
22- Maltepe Sahil Parkı
Dolgu alan ile genişletilerek oldukça büyük bir doğa ve etkinlik alanına dönüştürülen Maltepe sahil Parkı, günü dolu dolu geçirme imkanı sunuyor. Yeşil çim alanlarda oturup piknik yapabilir, sahilde yürüyüşe çıkabilir ya da basketbol ve futbol sahalarında vakit geçirebilirsin. Maltepe Sahili Etkinlik Alanı’nda düzenlenen etkinliklere denk gelirsen mutlaka ziyaret etmelisin.
Maltepe Sahil Parkı içinde yer alan Skate Park’ta kaykay veya paten yapmak mümkün. Hatta dilersen sadece kaykay yapanları izlemeye bile gidebilirsin, gerçekten keyifli bir aktivite. Bu geniş park alanı dahilide veledrom ve bisiklet parkuru da mevcut. Hem çocuklar hem de yetişkinler için tasarlanmış oyun ve egzersiz alanlarında vakit geçirmek de oldukça keyifli. Birçok farklı olanak sunan parkta karavan alanı ve köpek parkı gibi yerler de bulunuyor. Maltepe Kenan Onuk Atletizm Pisti de Maltepe sahilinde yer alıyor. Orhangazi Şehir Parkı ve Maltepe Sahil Parkı, Anadolu Yakası’nda vakit geçirilebilecek geniş ve renkli bir alan sunuyor.
Maltepe Sahil Parkı’na ulaşım için sahilden giden otobüsleri tercih edebilirsin. Marmaray’ın Süreyya Plajı durağında indikten sonra kısa bir yürüyüşle de parka ulaşman mümkün.
23- Aydos Ormanı
Yürüyüş parkurları, piknik alanları, kafeleri ile oldukça geniş bir alana yayılan Aydos Ormanı, İstanbul’un Kartal ilçesinde yer alıyor. Anadolu Yakası’ndaki doğal güzellikler arasında öne çıkan orman, Aydos Tepesi’nde tertemiz havayı içine çekme imkanı sunuyor. Aydos Ormanı Gölü kıyısında yürüyüş yapabilir ya da göl kıyısında oturup keyifle zaman geçirebilirsin.
Aydos Ormanı’na giriş ücreti bulunuyor. Yayalar, otomobiller ya da minibüsler için farklı ücretlendirme yapılıyor. Orman içinde yer alan işletmeler, doğayla iç içe vakit geçirirken bir şeyler yiyip içerek güzel zaman geçirmeye olanak tanıyor.
Aydos Ormanı’na ulaşım için Kartal’dan Aydos minibüslerine binebilirsin. Kartal’a metro veya otobüslerle rahatlıkla ulaşabilirsin. Ayrıca Kozyatağı metro durağından geçen 16U numaralı otobüse binip Çamlık durağında inerek Aydos Orman Parkı Sosyal Tesisleri’ne ulaşım sağlayabilirsin.
24- Prens Adaları
Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedef Adası… İstanbul Adaları ya da Prens Adaları olarak da anılan Adalar’da gezilecek yerler öyle güzel ki… Keyifli bir vapur yolculuğunun ardından ulaşacağın adalarda, kalabalıklara rağmen güzel zaman geçirmek mümkün. Her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen adalarda hafta sonu tatili yapabilir veya günübirlik tura çıkabilirsin. Yaz aylarında adalardaki plajlarda denize girebilir, bahar aylarında muhteşem bir doğa ile iç içe olacağın yürüyüşlerin ya da pikniklerin tadını çıkarabilirsin. Sonbahar renkleri ile buluşmanın ve soğuk kış günlerinde içini ışıtacak ada atmosferinin tadını da mutlaka çıkarmalısın.
25- Büyükada
Büyükada sokaklarında gezinmek, birbirinden güzel köşklerin önünde fotoğraflar çekmek, muhteşem gün batımı manzaralarını izlemek ve Büyükada restoranlarında bir şeyler yemek sana kendini şehirden uzak bir yerlerde tatile çıkmışsın gibi hissettirecek.
Büyükada’da gezilecek yerler arasında; Dilburnu Tabiat Parkı, Aşıklar Tepesi, Aya Yorgi Tepesi ve Kilisesi, Anadolu Kulübü, Büyükada Splendid Palace Hotel, Çankaya Caddesi, Reşat Nuri Güntekin Evi, Büyükada Rum Yetimhanesi, Anastasia Meziki Hotel, Hamidiye Cami, Troçki’nin Evi, Adakule, Adalar Müzesi sayılabilir.
Büyükada’da bisiklet turuna çıkabilirsin. Güneşli günlerin keyfini sürmek için Eskibağ Plajı, Halik Koyu Plajı, Aya Nikola Plajı, Prenses Koyu, Yada Beach Club, Nakibey Plajı, Yörükali Plajı gibi Büyükada plajlarında denize girebilirsin. Büyükada otelleri arasından seçimini yaparak kısa bir süreliğine adalı olabilirsin. Büyükada’dan Sedef Adası’na geçebilir ve buradan denize girebilirsin.
Büyükada’ya ulaşım için motorları ya da şehir hatları vapurunu tercih edebilirsin. Kartal, Beşiktaş, Eminönü, Kadıköy, Bostancı gibi yerlerden adalara motorla veya vapurla rahatlıkla ulaşım mümkün. Ada içi ulaşımda ise elektrikli araçlar kullanılıyor.
26- Heybeliada
Heybeliada sokaklarında bisikletle turlamak, sahil kıyısındaki restoranlarda vakit geçirmek, adanın tarihi dokusunu yürüyerek keşfe çıkmak sence de harika olmaz mı? Heybeliada’ya ulaşım için vapur ya da motor tercih edebilir, dalgalar eşliğinde yol almanın keyfini yaşayabilirsin. Heybeliada’da gezilecek yerler arasında; İsmet İnönü Evi Müzesi, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi, Heybeliada Deniz Lisesi, Aya Yorgi Uçurum Manastırı, Bet Yaakov Sinagogu, Aya Triada Manastırı ve Rum Ortodoks Ruhban Okulu, Ayios Nikolaos Kilisesi, Değirmen Tepe sayılabilir. Heybeliada’da denize girilecek yerler bakıyorsan, tercihin Değirmenburnu Plajı ya da Çamlimanı Koyu olabilir.
27- Burgazada
Huzurlu bir ada tatili için Burgazada’yı tercih edebilirsin. Bisiklet kiralayıp Burgazada sokaklarını keşfedebilir ve Kalpazankaya’dan günün batışını izleyebilirsin. Sahildeki restoranlarda bir şeyler atıştırabilir, manzarayı doya doya seyredebilirsin.
Burgazada’da gezilecek yerler arasında; Sait Faik Abasıyanık Müze Evi, Madam Martha Koyu, Cennet Bahçesi sayılabilir. Ayrıca Burgazada’daki Ergün Pastanesi’nde tazecik servis edilen çilekli milföy pastanın tadına da mutlaka bakmalısın.
28- Kınalıada
Prens Adaları arasında İstanbul’a en yakın olanı Kınalıada. Bu ada diğerleri kadar turistik değil ancak yine de sokaklarını gezip keşfetmek keyifli. Yaz aylarında denize girmek için güzel bir seçenek olan Kınalıada’nın restoranlarında güzel lezzetler bulabilirsin.
İstanbul’da Gezilecek Tarihi Yerler
İstanbul, binlerce yıllık tarihi boyunca hep önemli ve kritik bir yere sahip oldu. Bu sebeple de pek çok dünyaca ünlü yapıyı ve mekanı bünyesinde bulunduruyor, İstanbul denildiğinde de akla bunlar geliyor. Senin de İstanbul’a bir gezi planın varsa, bu tarihi yerleri lisenin başına koyabilirsin…
1- Galata Kulesi
İstanbul’la özdeşleşen, şehrin siluetinde her zaman yerini alan Galata Kulesi, kentin en turistik yerlerinden biri olarak biliniyor. Beyoğlu’nda bulunan, dünyanın en eski kulelerinden biri olarak kabul edilen Galata, 1348-1349 yılları arasında Cenevizliler tarafından inşa edildi ve Osmanlı döneminde bir süre zindan, daha sonra yangın kulesi olarak kullanıldı. İstanbul’un bu önemli simgesi Galata Kulesi’ni görmek, kuleye çıkıp İstanbul’un büyüleyici güzelliğine şahit olmak istersen, haftanın her günü 08.30 – 23.00 saatleri arasında giriş ücreti ödeyerek ziyaret edebilirsin.
2- Kız Kulesi
İstanbul’la özdeşleşen, dünyaca ünlü bir diğer yapı da Kız Kulesi… Hakkında birçok efsane bulunan kule, zamanında Damalis, Arcona Kulesi ve Leandre Kulesi gibi isimlerle de anılıyordu. Boğaz’dan vapurla geçerken ya da Üsküdar’da bir kafede otururken gözünü alamayacağın Kız Kulesi’ni ziyaret etmeyi unutma. Üsküdar’dan hareket eden özel teknelerle haftanın her günü 09.00 – 18.00 saatleri arasında ulaşım ve giriş ücretini ödeyerek Kız Kulesi’ni ziyaret edebilirsin. Not: Ziyaret saatleri ve programı, hava durumu koşullarına göre değişebilir.
3- Yerebatan Sarnıcı
İstanbul’un büyüleyici mekanlarından biri de Yerebatan Sarnıcı. Bizans Dönemi’nde I. Justinianus tarafından şehrin su ihtiyacını karşılamak için yaptırılan sarnıç, dev sütunları ve Medusa heykeli ile görenleri hayran bırakıyor. İstanbul’un Fatih ilçesinde, Ayasofya’nın güneybatısında yer alan Yerebatan Sarnıcı, her yıl on binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Yerebatan Sarnıcı’nı haftanın her günü 09.00 – 22.00 saatleri arasında belirlenen bilet ücretini ödeyerek ziyaret edebilirsin.
4- Şerefiye Sarnıcı
Bizans döneminde yapılan pek çok sarnıçtan biri olan Şerefiye Sarnıcı, Fatih ilçesinde, Tarihi Yarımada’da yer alıyor. Yarımadanın güneyinde bulunan ve müze olarak kullanılan yapı; Divan Yolu Caddesi, Piyer Loti Caddesi, Boyacı Ahmet Sokak ve Dostluk Yurdu Sokak’ın sınırları arasında yer alıyor. Zamanında şehrin su ihtiyacını karşılayan yapı; sütunları ve atmosferiyle misafirlerine keyifli bir deneyim yaşatıyor. Haftanın her günü 09.00 – 18.00 saatleri arasında açık olan Şerefiye Sarnıcı’na girişler ücretli.
5- Sultanahmet Meydanı (Atmeydanı – Hipodrom)
Günümüzde Sultanahmet Meydanı olarak bilinen ve İstanbul’un simgelerinden biri olan dünyaca ünlü meydan, Bizans döneminde Hipodrom; Osmanlı döneminde ise Atmeydanı olarak adlandırılıyordu. Örme Dikilitaş, Yılanlı Sütun, Theodosius Dikilitaşı ve Alman Çeşmesi gibi yapıların bulunduğu meydanın doğusunda Sultanahmet Camii, batısında ise Türk ve İslam Eserleri Müzesi ile İbrahim Paşa Sarayı yer alıyor. Bu tarihi meydanla ilgili çok daha fazla şey öğrenmek, yerinde keşfetmek ve etrafındaki tarihi yapıları görmek istersen mutlaka ziyaret etmelisin. Fatih ilçesinde bulunan meydana ücretsiz şekilde girebilir ve trafiğe kapalı olan meydanda yürüyüş yapabilirsin.
6- Haydarpaşa Garı
İstanbul’un en belirgin simgelerinden, geçişten günümüze birçok filmde yer alan, ayrılıkların ve buluşmaların merkezi Tarihi Haydarpaşa Tren Garı… Kadıköy’ün Rasimpaşa Mahallesi’nde bulunan, vapurla yolculuk yapanların gözlerini alamadığı yapı, mimarisiyle ve heybetiyle adeta büyülüyor. 1906 – 1908 yılları arasında İstanbul – Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilen ve 1908 yılında hizmete giren Haydarpaşa Garı’nın gar binası olarak kullanılması ise 1870’li yıllara kadar dayanıyor. Bu tarihi ve görkemli yapıyı seyahat listene eklemeyi unutma. “Nasıl giderim?” diye merak ediyorsan; Kadıköy Meydan’dan yürüyerek ya da toplu taşıma araçlarıyla kısa bir yolculuk sonrası ulaşabilirsin. Ayrıca Haydarpaşa İskelesi’ne uğrayan vapurlarla da direkt ulaşım sağlayabilirsin.
7- Yedikule Zindanları
Yedikule Hisarı adıyla da bilinen, yapımı 431 yılına dayanan ve Bizans İmparatoru II. Theodosius tarafından inşa ettirilen simge yapı, Fatih ilçesinde, Sarayburnu’ndan Bakırköy’e uzanan sahil yolu üzerinde yer alıyor. Günümüzde beşgen bir çevresi olan yapıda; Genç Osman Kulesi, Cephanelik Kulesi, III. Ahmet Kulesi (Pastorama Kulesi), Hazine Kulesi (Darı Kulesi), Zindan Kulesi (Kitabeler Kulesi), Top Kulesi, Bayrak Kulesi isimlerinde kuleler yer alıyor. Birçok konsere ve etkinliğe ev sahipliği yapan Yedikule Hisarı’nda etkinliklere katılabileceğin gibi gün içinde ziyaret de edebilirsin. Etkinlik takvimi ve ziyaret bilgileri için resmi kaynakları takip etmeyi unutma.
8- Yoros Kalesi
İstanbul’un yeşilliğiyle zengin ilçesi Beykoz’da, Anadolu Kavağı sırtında yer alan kale, Bizans döneminden günümüze kadar geldi. Karadeniz’den Boğaz’a kadar muhteşem bir manzara sunan Yoros Kalesi’nde bu manzara şahit olabilir ve çevresindeki dinlenme yerlerinde oturabilir, yemek yiyebilirsin. Anadolu Kavağı vapur iskelesine yaklaşık 850 metre uzaklıkta yer alan Yoros Kalesi’ne Boğaz Hattı ile ulaşım sağlayabilirsin. Ayrıca Anadolu Kavağı – Üsküdar hattındaki toplu ulaşım araçlarını da kullanabilirsin.
9- Kuleli Askeri Lisesi
Üsküdar’da, Çengelköy Boğaz hattı üzerinde yer alan Kuleli Askeri Lisesi, kentin önemli simgelerinden biri. Tarihte bazı dönemlerde hastane olarak da kullanılan yapı, günümüzde askeri okul olarak hizmet vermeye devam ediyor. 2006 yılında dikilen 43 m boyundaki Türk Bayrağı, İstanbul’un en büyük 2. bayrağı olurken kentin de birçok yerinden rahatça görülebiliyor. Ayrıca okulun müzesinde öğrencilerin aldığı ödüller ve bir adet fil kuşu yumurtası bulunuyor. Eğer İstanbul gezinde bu önemli yapıya yer ayırmak istersen Üsküdar, Kadıköy ve Beykoz yönünde hareket eten toplu ulaşım araçlarını kullanabilir ve Kuleli durağında inebilirsin.
10- Ahrida Sinagogu
Fatih’in renkli mahallesi Balat’ta, Kürkçü Çeşme Sokak’ında bulunan Ahrida Sinagogu, kentin önemli tarihi yapılarından biri olarak dikkat çekiyor. Makedonya’nın Ohri kentinden göç eden Yahudiler tarafından kurulan sinagog, İstanbul’un en büyük sinagogu olarak da biliniyor. Ahrida Sinagogu’na Eminönü’nden tramvayla ya da 99A, 90 ve 86V numaralı otobüslerle ulaşım sağlayabilirsin.
11- Fener Rum Patrikhanesi
Birçok fotoğrafa konu olan, kentin önemli simgelerinin başında gelen yapı, Fatih’in Balat Mahallesi’nde Haliç Kıyısında yer alıyor. Fener Rum Patrikhanesi adıyla bilinen İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi’ni ziyaret etmek istersen Eminönü’nden tramvayla ya da 99A ve 90 numaralı otobüsleri kullanabilirsin.
12- St. Antuan Kilisesi
Beyoğlu’nda bulunan St. Antuan Katolik Kilisesi, İstanbul’un en büyük ve en kalabalık cemaate sahip kilisesi olarak biliniyor. İstiklal caddesi üzerinden Tünel istikametine giderken sol tarafta kalan kilisenin 1906’da başlayan inşası 1912’de bitiyor ve günümüze kadar ulaşıyor. İstanbul’un pek çok yerinden farklı ulaşım alternatifleriyle gideceğin Taksim Meydanı’ndan St. Antuan Kilisesi’ne yürüyerek ulaşabilir ya da meydandan hareket eden toplu taşıma araçlarını kullanabilirsin.
İstanbul’un Sarayları ve Kasırları
İstanbul, tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel zenginlikleri ve muhteşem tarihi dokusuyla büyüleyici bir şehir. Sarayları ve kasırlarıyla bu tarihi ihtişamı adeta birer mücevher gibi taşıyan İstanbul, her biri kendi hikayesini anlatan görkemli yapılarıyla ziyaretçilerini büyülemeyi başarıyor.
Topkapı Sarayı’nın gizemli koridorları, Dolmabahçe Sarayı’nın muhteşem avizeleri, Beylerbeyi’nin incelikle işlenmiş dekorasyonu ve daha birçok ihtişamlı yapıyı keşfetmek hoşuna gidecek. Zamanda yolculuk yapmaya hazırsan, işte karşında İstanbul’un sarayları ve kasırları!
1- Topkapı Sarayı
Osmanlı İmparatorluğu’nun bir zamanlar idari ve siyasi merkezi olan Topkapı Sarayı, İstanbul’da gezilecek yerlerin başında geliyor. Topkapı Sarayı, şehrin tarihi merkezini görmek isteyenleri İstanbul’un tarihi yarımadasında bekliyor.
Sultan II. Mehmed tarafından 15. yüzyılda inşa edilen saray, 400 yıldan fazla bir süre boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim merkezi oldu ve tabii ki pek çok önemli olaya ev sahipliği yaptı. Burası günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi olarak kapılarını açıyor. Topkapı Sarayı salı günleri kapalı, diğer her gün ise ziyaret edilebiliyor. Topkapı Sarayı’na giriş ücretli. Dilersen MüzeKart ile giriş yapabilirsin. Sarayın en özel ve kişisel alanı olan Harem bölümüne girmek için ayrıca ücret ödenmesi gerekiyor.
Peki, Topkapı Sarayı’nda neler var? Karmaşık yapısı ve odaları ile ilgi çeken Harem, kutsal kabul edilen eşyaların sergilendiği Kutsal Emanetler Dairesi, Osmanlı dönemine ait pek çok eserin sergilendiği alanlar ve saray bahçesi burada görülecek yerler arasında sayılabilir.
2- Dolmabahçe Sarayı
İstanbul’da, Boğaziçi kıyısında yer alan Dolmabahçe Sarayı, 19. yüzyılda Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilmiş. Dönemin Avrupa mimarisinden esinlenerek tasarlanan saray, Beşiktaş’ta bulunuyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son birkaç padişahı tarafından kullanılmış olan Dolmabahçe Sarayı, 1927-1938 yılları arasında Mustafa Kemal Atatürk’ü de ağırladı. Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu odası bugün ziyaret edilebiliyor.
Pazartesi günleri kapalı olan Dolmabahçe Sarayı’na giriş ücretli. Bazı alanlar MüzeKart ile ücretsiz olarak gezilebiliyor. Milli Sarayla Resim Müzesi’ni ve Harem bölümünü gezmek isteyenlerin ayrıca ücret ödemesi gerekiyor.
Dolmabahçe Sarayı’nda Selamlık ve Harem bölümlerinin yanı sıra Boğaziçi manzarasına bakan saray bahçelerini gezebilirsin. Sarayın görkemli iç dekorasyonu da görülmeye değer. Saray müzesinde ise birçok tarihi eser ve koleksiyon, Osmanlı dönemine ait pek çok değerli eşya görülebilir.
3- Beylerbeyi Sarayı
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda görülecek yerlerden biri olan Beylerbeyi Sarayı, tüm görkemiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. İstanbul Boğazı’nın enfes manzarasıyla da buluşabileceğin yerlerden olan Beylerbeyi Sarayı, 1863-1865 yılları arasında yapılmış. 19. yüzyılın prestijli yapılarından biri olan sarayın köşkleri ve bahçesi kesinlikle görülmeli.
Beylerbeyi Sarayı tarihi boyunca hem padişahların sayfiye yeri hem de yabancı devlet adamlarının misafir edildiği bir konuk evi olarak kapılarını açmış. Batı mimarisinden izler taşıyan saray, Osmanlı’yı yansıtan iç dekorasyonuyla da beğeniliyor.
Deniz Köşkleri, Mermer Köşk, Ahır Köşkü, Harem ve Mabeyn bölümleri gezilebilen Beylerbeyi Sarayı’na giriş ücretli. Tabii sarayda MüzeKart geçiyor. Pazartesi günleri kapalı olan saray haftanın diğer günlerinde, 09.00-17.30 saatleri arasına gezilebiliyor.
4- Çırağan Sarayı
İstanbul Boğazı’nın kıyısında bulunan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli saraylarından biri olarak tarihe geçmiş olan Çırağan Sarayı, 19. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Sultan Abdülmecid döneminde, Sermet Efendi tarafından tasarlanmış olan saray, göz alıcı mimarisi ile her zaman dikkat çekmiş bir yapı. 20. yüzyılın başlarında yaşanan yangın sonrası hasar gören saray, 1989 senesinde orijinal mimari detaylara sadık kalınarak restore edilmiş ve lüks bir otel olarak hizmete açılmış. Çırağan Sarayı hala tarihi ve mimari önemini koruyor.
Çırağan Sarayı günümüzde otel olarak hizmet verdiği için bu tarihi yapının iç mekanları serbestçe ziyaret edilemiyor. Dilersen otel restoranlarından birinde yemeğe gidebilir ve böylece Çırağan Sarayı’nı keşfe çıkabilirsin. Sarayın dış mekanları ve bahçesi genel olarak herkese açık. Yani sarayı dışarıdan görüp fotoğraflarını çekebilirsin.
5- Küçüksu Kasrı
Sultan Abdülmecid döneminde inşa edilmiş olan Küçüksu Kasrı, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda konumlanıyor. Sahilden geçen Üsküdar-Beykoz yolu üzerinde yer alan kasır, Göksu Kası olarak da biliniyor. Hem tarihi hem görsel açıdan etkileyici bir yapı olan Küçüksu Kasrı, barok ve neoklasik mimari dokunuşlara sahip.
İstanbul turu sırasında uğrayabileceğin Küçüksu Kasrı, pazartesi günleri hariç haftanın diğer günleri 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Kasır, içinde dönemin eşyalarının sergilendiği bir müzeye ev sahipliği yapıyor. Küçüksu Kasrı’na giriş ücretli.
6- Ihlamur Kasrı
Barok tarzı süslemeleri ve bakımlı bahçesi ile şehrin öne çıkan tarihi ve turistik yerlerinden biri olan Ihlamur Kasrı, Beşiktaş ve Nişantaşı arasındaki bölgede yer alıyor. Bahçesinde keyifle dinlenme imkanı sunan kasır, Abdülmecid zamanında yaptırılmış. Ihlamur Kasrı’nın mimarı ise Nigoğos Balyan olarak biliniyor.
Yapıldığı dönemin zarafetini tüm detaylarında hissettiren Ihlamur Kasrı’na giriş ücretli. Sadece bahçeyi gezmek istersen bahçe bileti alabilirsin. Milli Saraylar bünyesinde yer alan Ihlamur Kasrı’nı pazartesi günleri hariç diğer günler 09.00-17.30 arasında ziyaret edebilirsin.
7- Aynalıkavak Kasrı
Aynalıkavak Kasrı, İstanbul’un Haliç kıyısında yer alıyor. 18. yüzyılda Sultan III. Ahmet döneminde yaptırılmış olan bu tarihi yapı, Osmanlı mimarisinin önemli örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. İstanbul’un tarihi yerlerinden Aynalıkavak Kasrı’nın bahçesinde keyifle zaman geçirebilirsin.
İstanbul’un Tarihi Köşkleri
Tarihi yapılarla dolu olan İstanbul’un köşkleri de çok ünlü. Bu sebeple İstanbul’da gezilecek yerler yazımıza mimarisi, manzaraları ve hikayeleriyle ünlü olan köşkleri de eklemeden geçemedik. Ziyaret edebileceğin bu köşklerin bazılarında güzel bir yemek yiyebilir, bazılarında sanat eserlerini inceleyebilirsin.
1- Malta Köşkü
Yıldız Parkı’nda yer alan Malta Köşkü, estetik mimarisiyle kendine hayran bırakıyor. Köşkün inşasında Malta’dan getirilen taşlar kullanıldığı için Malta Köşkü olarak anılıyor. Tarihte birçok farklı amaca hizmet eden köşk, önemli olaylara da ev sahipliği yaptı. Bunlardan biri tahta çıkma girişimi başarısızlıkla sonuçlanan V. Murat’ın alıkonulmasıydı. Şimdi ise çeşitli organizasyonların düzenlendiği köşkte belediyeye ait kafe bulunuyor. Sabah 9’da açılan köşk, 22.00’a kadar misafirlerini ağırlıyor.
2- Beykoz Mecidiye Köşkü
Etkileyici bir köşkü müze gibi gezmeye ne dersin? Milli Saraylar tarafından restore edilerek ziyarete açılan Beykoz Mecidiye Köşkü, İstanbul’un en eski yapılarından biri. Beykoz’da yer alan köşk; görkemli dekorasyonu, İtalya’dan gerilen mermer kaplaması ve muhteşem manzarasıyla kendine hayran bırakıyor. Kadıköy ve Üsküdar’dan otobüslerle kolayca ulaşabileceğin köşkü, pazartesi hariç her gün giriş ücreti ödeyerek gezebilirsin.
3- Yusuf Ziya Paşa Köşkü (Perili Köşk)
Sarıyer’de bulunan Yusuf Ziya Paşa Köşkü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün hemen yanında yükselen, kırmızı rengiyle kendini fark ettiren, muazzam güzellikteki bir köşk. Eski bir Mısır tüccarının başyaveri Yusuf Ziya Paşa’nın aşık olduğu kadın adına yaptırdığı köşk, 1995 yılında başlatılan restorasyonla düzenlendi. Günümüzde çağdaş sanat galeri ve müzesi olarak hizmet veren köşkte; özel toplantılar, davetler ve etkinlikler de düzenleniyor. Galeri ve müzeyi gezmek için köşke hafta sonu gidebilirsin.
4- Sarı Köşk
İstanbul’da güzel bir kahvaltı mekanı arıyorsan Sarı Köşk’e gitmelisin. Emirgan Korusu’nda yer alan bu köşk, belediye tarafından işletiliyor ve kafe & restoran olarak hizmet veriyor. Buraya gelmek için Eminönü ya da Beşiktaş’tan geçen ve Sarıyer yönünde hareket eden otobüsleri kullanabilirsin. Yaya girişinin ücretsiz olduğu koruya geldiğinde 5 dakikalık bir yürüyüş yaparak Sarı Köşk’e ulaşabilirsin.
5- Atlı Köşk
Her detayıyla asaleti temsil eden bir köşkte sıra. İtalyan Mimar Edoardo de Nari’nin imzasını taşıyan Atlı Köşk, İstanbul’da mutlaka gezmen gereken yerler arasında bulunuyor. Adını bahçesindeki at heykellerinden alan köşk, Sakıp Sabancı Müzesi olarak hizmet veriyor. Sarıyer’de bulunan köşke, Zincirlikuyu metrobüs durağının yakınlarında bulabileceğin belediye otobüsleriyle ulaşabilirsin. Pazartesi günleri kapalı olan müzeye, salı günleri saat 10.00 ile 18.00 arasında ücretsiz girilebiliyor. Diğer günler girişi ücretli olan müze, 17.30’a kadar hizmet veriyor.
6- Florya Atatürk Deniz Köşkü
Mustafa Kemal Atatürk’ün yazlık bir dinlenme köşkü olarak kullandığı Florya Atatürk Deniz Köşkü, zamanında birçok cumhurbaşkanına da ev sahipliği yapan önemli bir köşk. Atatürk’ün deniz kenarındaki meşhur fotoğraflarında da yer alan köşk, Milli Saraylar tarafından yapılan restorasyonla müzeye dönüştürüldü. Pazartesi günleri kapalı olan köşk, haftanın diğer günleri 09.00 ile 17.00 arasında hizmet veriyor. Marmaray ile Florya durağına geldikten sonra yürüyerek ulaşılabilen müzeye giriş için ücret ödemek gerekiyor.
7- Çinili Köşk
Topkapı Sarayı’na giderek Çinili Köşkü rahatlıkla bulabilirsin. Sayısız çinisiyle kendini belli eden köşk, mavinin birçok farklı tonunu üzerinde taşıyor. Fatih Sultan Mehmet’in Topkapı Sarayı’na yaptırdığı ilk bina olan köşkte Türk çini sanatının birçok örneğine rastlayabilirsin. Köşkün içindeyse Osmanlı ve Selçuklu imparatorluklarına ait çini ve seramik örnekleri sergileniyor. Müzeyi gezerek, çini sanatının büyüleyici detaylarını keşfedebilirsin.
8- Ragıp Paşa Köşkü
Ragıp Paşa Köşkü, Caddebostan sahilinde yer alan heybetli bir köşk. Osmanlı İmparatorluğu zamanında dönemin zenginlerinden Ragıp Paşa’nın yaptırdığı köşk, güzelliği sayesinde herkesin yaşamayı hayal ettiği bir yer haline gelmiş. Vehbi Koç ve Abidin Dino gibi isimler de bir dönem burada yaşamış. Şu an içerisi boş olsa da özel mülk olduğu için köşke girmen mümkün değil ama Caddebostan Sahil Parkı’nın arkasında, köşkün bahçesinin önüne gelerek bu güzel mimariyi inceleyebilirsin.
9- Abdülmecid Efendi Köşkü
Kahveni ya da yemeğini bir köşkte yemek istersen Abdülmecid Efendi Köşkü’ne gidebilirsin. Tarihi 1880 yılına kadar dayanan köşk, II. Abdülhamit tarafından satın alınarak Abdülmecid Efendi hediye edilmiş. Sanat tutkusunu bu köşkte yaşatan Abdülmecit Efendi, burada birçok sanat ve edebiyat toplantısı düzenlemiş. Haliyle dönemin ünlü simaları da buraya sıkça uğrar olmuş. Şimdi içerisinde sosyal tesisin bulunduğu köşk, birçok kişinin yoğun ilgisini hala üzerinde taşıyor. Üsküdar-Kuzguncuk’ta bulunan köşke Avrupa Yakası’ndaysan Marmaray ya da vapurla, Anadolu Yakası’ndaysan halk otobüsleriyle ulaşabilirsin.
10- Bağdat Köşkü
Topkapı Sarayı’nda yer alan Bağdat Köşkü, boğaz manzarasıyla büyülüyor. IV. Murat’ın Bağdat seferine çıkmasıyla yapımına başlanan köşk, adını da buradan alıyor. Köşkün güzel manzarası, padişahların burada kahve molası vermesinin en önemli nedeni. Daha önce kütüphane görevi de gören köşkü Topkapı Sarayı’na gittiğinde ziyaret edebilir, içerisinde Osmanlı çini sanatının örneklerini incelerken köşkün manzarasını doya doya izleyebilirsin.
11- Revan Köşkü
İstanbul’daki en eski köşklerden biri olan Revan Köşkü, 4. Murat tarafından yaptırıldı ve bir dönem sultanlar tarafından kullanıldı. 8 cepheli köşkün kubbesinde 4 adet pencere yer alıyor ve bu pencereler sayesinde köşkün içerisi gün boyu aydınlık kalıyor. Topkapı ilçesinde yer alan köşke ulaşmak için metrobüs ile Bayrampaşa durağında inerek otobüsleri kullanabilir ya da M1A metrosunun Bayrampaşa durağında inebilirsin. Müze olarak hizmet veren köşke giriş için ücret ödemek gerekiyor.
İstanbul’un Camileri
Sultanahmet, Ayasofya, Süleymaniye ve daha niceleri… İstanbul; mimarıyla, mimarisiyle ve tarihi önemiyle pek çok camiye ev sahipliği yapıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen turistler, seyahatlerinin belki de ilk gününde bu camileri ziyaret ediyor. Adeta kent ile özdeşleşen, siluetinde yer alan ve dünyaca bilinen birçok camiyi barındıran İstanbul’da, görmen gereken çok sayıda eser bulunuyor. Her birini görmek istiyorsan iyi bir gezi planı yapmayı unutma…
1- Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi
Bizans dönemine uzanan köklü ve önemli tarihiyle Ayasofya, dünyanın da yakından bildiği bir cami… Aynı yere 3 kez inşa edilen eser günümüzde “Üçüncü Ayasofya” olarak biliniyor. Sanat tarihi ve mimari açıdan da dünyanın en önemli eserlerinden kabul edilen Ayasofya, İstanbul’un fethinden sonra cami olarak ibadete açıldı. Ayasofya’nın içine mihraplar, minber, müezzin mahfilleri, vaaz kürsüsü ve maksureler eklendi. Bir dönem müze olarak ziyarete açılan Ayasofya, şu anda cami olarak ibadete açık durumda. Fatih’te Tarihi Yarımada’da yer alan Ayasofya Camii’ne Eminönü’nden kısa bir yürüyüşle ya da tramvay ve diğer toplu ulaşım araçlarıyla ulaşabilirsin. Ayrıca Sirkeci Tren Garı’ndan da yürüyerek ulaşım mümkün.
2- Sultanahmet Camii
Külliyesiyle birlikte İstanbul’un en büyük ve en ünlü eserlerinden biri olan Sultanahmet Camii, 1609-1617 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından Tarihi Yarımada’da, Mimar Sedefkar Mehmed Ağa’ya yaptırıldı. Bu külliye; bir cami, medreseler, hünkar kasrı, arasta, dükkanlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa, sıbyan mektebi, imarethane ve kiralık odalardan oluşuyor ancak eserlerin bazıları günümüze ulaşamadı. Camii; mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği ve kubbelerinin içinde mavi ağırlıklı işlemeler bulunduğu için dünyada “Mavi Camii (Blue Mosque)” olarak da biliniyor. Tarihi Yarımada’da, Ayasofya Camii’ne çok yakın mesafede bulunan Sultanahmet Camii, 6 minaresi ve konumuyla İstanbul’la özdeşleşen eserlerden biri olarak kabul ediliyor. Sultanahmet Camii’ne ulaşım için Eminönü’ndan tramvay ve diğer toplu ulaşım araçlarını kullanabilir, dilersen tarihi dokularla bezenmiş caddelerde yürüyebilirsin. Sirkeci Tren Garı’ndan da yürüyerek ulaşman da mümkün.
3- Süleymaniye Camii
Klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden kabul edilen Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında Mimar Sinan tarafından inşa edildi. Mimar Sinan’ın kalfalık devri eseri olarak nitelendirilen Süleymaniye Camii; medreseler, kütüphane, hastane, sıbyan mektebi, hamam, imaret, hazire ve dükkanlardan oluşan Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçası olarak yapıldı. Kültürel ve dini öneminin yanı sıra mimari açıdan da okullarda ders diye okutulan bir eser olan Süleymaniye Camii’nde; böcek ve akrep istilasından koruyan devekuşu yumurtaları, Mimari Sinan’ın haftalarca boş küplerle hesapladığı akustik ve yağ kandillerinin isinden mürekkep üretilmesi gibi birçok detay yer alıyor. Bu muhteşem eseri yerinde görmek ve hayranlığını katlamak istersen, Eminönü Meydanı’ndan kısa bir yürüyüşle ulaşabilirsin. Ayrıca Sirkeci Tren Garı ve Vezneciler Metro Durağı’nda indikten sonra yürüyerek de gidebilirsin.
4- Nuruosmaniye Camii
İstanbul’da inşa edilmiş ilk barok özellikli camii olan Nuruosmaniye Camii, Fatih ilçesi Çemberlitaş semtinin Kapalıçarşı girişinde yer alıyor. I. Mahmut’un emri ile başlayan ve Mustafa Ağa ile yardımcısı Simeon Kalfa tarafından gerçekleştirilen inşaat; I. Mahmut’un ölümünden sonra üç yıllık saltanat süren kardeşi III. Osman zamanında “Nur-u Osmani” (Osmanlı’nın Nuru) adıyla tamamlandı. Cami ile birlikte medrese, imarethane, kütüphane, türbe, çeşme, sebil ve birkaç dükkandan oluşan bir külliye inşa edildi. Nuruosmaniye Camii’ne ulaşım için Eminönü Meydan’dan yürüyebilir, Tramvay hattını kullanabilir ya da diğer toplu ulaşım araçlarını tercih edebilirsin. Ayrıca Vezneciler Metro Durağı veya Sirkeci Tren Garı’nda indikten sonra yürüyerek de ulaşabilirsin.
5- Eyüp Sultan Camii
İstanbul’un surları dışında, Eyüp ilçesinde bulunan Eyüp Sultan Camii; Hz. Muhammed’in sancaktarı ve sahabesi Ebu Eyyûb el-Ensari’nin şehit düştüğü yerde bulunuyor. Bölgeye önce Ebu Eyyûb el-Ensari’nin türbesi, ilerleyen yıllarda ise günümüze kadar ulaşan Eyüp Sultan Camii inşa ediliyor. Fatih Sultan Mehmet başta olmak üzere birçok Osmanlı padişahının kılıç kuşanma törenine ev sahipliği yapan cami, özellikle dini bayramlarda ve kandillerde binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Mimar Sinan tarafından yaygınlaştırılan Osmanlı mimari tarzını yansıtan camii, İstanbul’un en büyük eserleri arasında yer alıyor. Eyüp Sultan Camii’ne, Eminönü’nden hareket eden 99A, 39A, 50V, 86V numaralı otobüsler ile T5 tramvay hattını kullanarak gidebilirsin. Ayrıca Ayvansaray metrobüs durağında indikten sonra dilersen yürüyebilir, dilersen de toplu ulaşım araçlarını tercih edebilirsin.
6- Büyük Mecidiye Camii (Ortaköy Camii)
Büyük Mecidiye ya da Ortaköy Camii, Beşiktaş ilçesinin Ortaköy semtinde yer alıyor ve Boğaz’a nazır konumuyla kentin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Sultan Abdülmecid tarafından Ermeni asıllı Mimar Nigoğos Balyan’a 1853 yılında yaptırılan Büyük Mecidiye Camii, Ortaköy Meydanı’nda yer aldığı için günümüzde yaygın olarak Ortaköy Camii ismiyle biliniyor. Neobarok tarzı mimariyle inşa edilen, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün Avrupa Yakası’ndaki ayağına yakın konumda bulunan camii; küçük ve zarif görüntüsüyle kentin en güzel manzaralarına fon oluyor. Mimari tarzından dolayı, yaygın olanın aksine büyük pencerelere sahip olan dünyaca ünlü yapı, Boğaz’ın renkli ışıklarıyla birleşince eşsiz bir görüntüye kavuşuyor. Büyük Mecidiye Camii’yi ziyaret etmek istersen, Boğaz Hattı’nda Ortaköy İskelesine hareket eden vapurları kullanabilirsin. Ayrıca Ortaköy-Kabataş Erkek Lisesi otobüs durağına uğrayan tüm toplu ulaşım araçlarını kullanabilirsin
7- Yeni Camii
İstanbul’un siluetinde önemli bir yeri olan ve akla gelen yapıların başında gelen Yeni Camii, İstanbul’un en bilinen yerlerinden olan Eminönü’nde bulunuyor. Valide Sultan Camii olarak da bilinen tarihi caminin temelleri, 1597 yılında III. Murad’ın eşi Safiye Sultan’ın emriyle atıldı. Daha sonra ise 1665’te IV. Mehmed’in annesi Turhan Hatice Sultan’ın çabaları ve bağışlarıyla tamamlanan cami ibadete açıldı. İstanbul’da, Osmanlı ailesi tarafından yaptırılan son büyük cami örneği olan yapı, Osmanlı dönemi Türk mimarisi tarzında yapımı en uzun süren cami olarak biliniyor. Mimar Davut Ağa tarafından başlayan inşaat Dalgıç Ahmed Ağa tarafından devam ettirildi ce Mustafa Ağa tarafından bitirildi. Ulaşımı oldukça kolay olan cami, ziyaret etmen yerlerin başında geliyor. Çeşitli ulaşım alternatifleriyle Eminönü’ne gittikten sonra Yeni Camii’yi görmemen imkansız…
8- Mihrimah Sultan Camii
Üsküdar Meydanı’nda bulunan Mihrimah Sultan Camii, Mimar Sinan’ın erken dönem eserlerinden biri olarak biliniyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın, Hürrem Sultan’dan olan kızı Mihrimah Sultan için yaptırdığı cami, mimari açıdan da oldukça değerli. Mihr-i Mah’ın anlamı Güneş ve Ay manasına gelirken, kubbesi üç yanından yarım kubbelerle desteklenen caminin ön cephesinde ise yarım kubbe bulunmuyor. İstanbul gezinde Mimar Sinan’ın bu önemli eserini de görmek istersen, Üsküdar İskelesi’nin hemen karşısında bulunan camiye kolaylıkla ulaşabilirsin.
9- Kılıç Ali Paşa Camii
Mimar Sinan’ın İstanbul’a kazandırdığı güzide eserlerden bir diğerdi de Kılıç Ali Paşa Camii. Kaptan-ı Derya Kılıç Ali’nin Mimar Sinan’a yaptırdığı cami, Beyoğlu’nun Tophane semtinde yer alıyor ve bünyesinde Türbe, medrese ve hamam bulunuyor. Ayasofya’nın küçük bir benzeri olarak dikkat çeken camide; kubbenin iki yanında yarım kubbeler, diğer iki yanında kemerler ve destek duvarları bulunuyor. Ayasofya’nın neden model alındığıyla ilgili bir bilgi olmamakla birlikte cami, giriş, pencere üstleri ve mihrap üstündeki hatlar, Karahisari ekolünün son temsilcisi olarak kabul edilen Hattat Demircikulu Yusuf Efendi tarafından yapıldı. İstanbul’da gezeceğin duraklara bu güzide eseri de eklemek isteyebilirsin. Bunun için de Tophane otobüs ve Tophane tramvay durağından geçen toplu taşıma araçlarını kullanabilirsin. Ayrıca Karaköy vapur iskelesinde indikten sonra da ulaşmak oldukça kolay.
10- Şemsi Paşa Camii (Kuşkonmaz Camii)
Üsküdar’daki bir diğer kıymetli eser de Şemsi Paşa Cami… Kuşkonmaz Camii olarak da bilinen, Üsküdar’da sahilin hemen kıyısında bulunan camii, Osmanlı döneminde, Şemsi Ahmed Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırıldı. Mimari özellikleriyle adeta kendine hayran bırakan, kesme taştan yapılan kare planlı caminin kubbesi, sekiz yüzlü bir kasnağa oturuyor. En dikkat çeken özelliği ise, Kuşkonmaz Camii denmesinin altında yatıyor. 1580 yılında Şemsi Ahmed Paşa, titiz olduğundan dolayı Mimar Sinan’dan, üzerini kuşların pisletmeyeceği bir cami yapmasını istedi. Mimar Sinan da bunun üzerine camiyi, kuzey ve güney rüzgarlarının kesiştiği noktaya inşa etti. Çünkü kuşlar, rüzgarların yönünden etkileniyordu… Böylece kuşlar camii üzerinde uzun süre duramaz ve konamaz oldu. İstanbul gezisi sırasında Üsküdar’a gidersen bu eşsiz eseri görmeden sakın dönme. Cami, Üsküdar Meydan’da, denize sıfır bir konumda yer alıyor. Üsküdar İskelesi’ne giden vapurlarla, Marmaray’la ya da güzergahında Üsküdar bulunan diğer tüm toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsin.
İstanbul’un Tarihi Çarşıları
İstanbul, tarih boyunca farklı kültürlerin kucaklaştığı, doğu ile batı arasında köprü kuran eşsiz bir şehir. Bu büyülü kent, tarihi çarşılarıyla da oldukça popüler. İstanbul’un dar sokaklarında, gizemli geçmişin izlerini süren tarihi çarşılar, ziyaretçilere hem alışveriş hem de tarihi bir yolculuk vadediyor. Kapalıçarşı’nın kalabalığı, Mısır Çarşısı’nın baharat kokuları ve diğer birçok çarşının benzersiz atmosferi kesinlikle keşfetmeye değer. Hadi, İstanbul’un tarihi çarşılarına bir göz atıp şehrin zengin kültürel mirasının farklı bir parçasını keşfedelim!
1- Kapalıçarşı
İstanbul’un tarihi yerlerinden Kapalıçarşı, Beyazıt Meydanı’nda bulunuyor. İstanbul’daki Kapalıçarşı, dünyanın en eski ve büyük kapalı çarşılarından biri olarak dikkat çekiyor. Çarşının tarihi ve kültürel dokusu oldukça dikkat çekici. Burada alışveriş yapmak istiyorsan takı, halı, deri ürünleri, tekstil ve hediyelik eşyalar gibi geniş bir yelpazede ürün bulabilirsin. Alışveriş sırasında pazarlık yapmayı da unutma.
Kapalıçarşı’ya ulaşmak için pek çok ulaşım seçeneği mevcut. İstanbul’da toplu taşıma araçları, özellikle tramvay veya metro kullanımı oldukça yaygın. Ayrıca, şehrin çeşitli bölgelerinden taksi veya otobüsle de Kapalıçarşı’ya ulaşım sağlanabilir.
2- Mısır Çarşısı
Tarihi Mısır Çarşısı, İstanbul’un Eminönü semtinde bulunuyor. Yeni Camii’nin yakınında yer alan çarşı, tarihi zenginliğiyle dikkat çekiyor. Baharatlar, kuruyemişler, çeşitli gıda ürünleri ve hediyelik eşyaların satıldığı renkli ve tarihi bir çarşı olarak hem yerli hem yabancı turistler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Burada gezinirken farklı aromaları deneyebilir, geleneksel Türk tatlarına ve el işi ürünlere göz atabilirsin.
Tarih kokan atmosferi ve çeşitli tezgahlarıyla ziyaretçilere keyifli bir alışveriş deneyimi sunan Mısır Çarşısı’na ulaşmak için tramvay, metro, otobüs veya vapur gibi çeşitli toplu taşıma araçları kullanılabilir. Eminönü, şehrin ana ulaşım noktalarından biri olduğu için birçok ulaşım seçeneği mevcut.
3- Arasta Çarşı
İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerinden Sultanahmet Camisi’ne yakın konumda yer alan Arasta Çarşısı’nı da gezilecek yerler listene ekleyebilirsin. 1912 senesinde yaşanan yangından sonra kullanılamaz olan çarşı, Vakıflar Genel Müdürlüğü aracılığıyla 1980’li yıllarda restore edildi ve ziyarete açıldı. Osmanlı döneminde çarşıda sipahi malzemeleri satılıyordu ve bu sebeple burası Sipahiler Çarşısı olarak da anılıyor. Arasta Çarşısı’nda çeşitli el sanatları ürünler bulabilirsin.
4- Tarihi Bakırcılar Çarşısı
Beyazıt’ta yer alan Bakırcılar Çarşısı, eski zamanlarda çok daha aktifti ve bakır işleyen ustaların çekiç sesleri eksik olmazdı. Tabii günümüzde azalmış olsa da hala bakırcı ustaların çekiç seslerini duyabilirsin. Otantik bir deneyim yaşamak ve şehrin nostaljik ruhunu deneyimlemek için bu çarşıyı ziyaret edebilir, bakırdan yapılmış sahan, tepsi, kazan gibi çeşitli ürünler satın alabilirsin.
Şehrin diğer tarihi çarşılarını da görmek istersen senin için birkaç önerimiz daha var:
- Feriköy Antika Pazarı
- Sahaflar Çarşısı
- Tahtakale Çarşısı
- Mahmutpaşa Çarşısı
- Beyoğlu Balık Pazarı
İstanbul’da Manzara İzlenecek Tepeler
Birçok şeyi ile ünlü olan İstanbul’un manzarası ve silueti de dünyaca bilinir. Özellikle Boğaz’ı, Haliç’i ve Tarihi Yarımada’yı izlemeye doyamazsın. Bu enfes güzellikleri deniz seviyesinden görmek bile mest ederken bir de tepelerden izlediğini düşün… O anı hayal ettiğinde aklında canlanan büyüleyici manzaraya kavuşmak da oldukça kolay. Bunun için de yapman gereken tek şey kendine bir tepe bulmak ki İstanbul’da bunlardan bolca var. İşte İstanbul’da manzara izleyebileceğin o tepeler…
1- Büyük Çamlıca Tepesi
Üsküdar sınırları içerisinde yer alan Büyük Çamlıca Tepesi, deniz seviyesinden 268 m yüksekte bulunuyor ve enfes bir manzara sunuyor. Manzarasının yanı sıra doğa ile bütünleşen ortamı, kafe ve restoranlarıyla yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından biri olarak dikkat çekiyor. Bu noktadan Boğaz’ı, Haliç’in bir kısmını ve Avrupa Yakası’nı izleyebilirsin. Ulaşım için ise deniz yolu, otobüs ya da Marmaray’la Üsküdar’a gittikten sonra, M5 Üsküdar-Çekmeköy Metrosu kullanarak Kısıklı durağında inip 14F numaralı otobüse binebilirsin. Ayrıca Kadıköy’den de 15ÇK numaralı otobüsle ulaşmak da mümkün.
2- Pierre Loti Tepesi
Eyüpsultan ilçesinde bulunan Pierre Loti Tepesi, adını, asıl ismi Louis Marie Julien Viaud olan Fransız yazar Pierre Loti’den alıyor. Haliç’e nazır Pierre Loti Tepesi’nden Haliç’i doya doya izleyebilirsin. Ayrıca tepede bulunan çay bahçesinde oturabilir, bir şeyler yiyip içebilir ve çevredeki dükkanlardan alışveriş yapabilirsin. Tepeye, TF2 Eyüp – Piyer Loti Teleferik Hattı ile keyifli bir yolculuk sonrası ulaşman mümkün. Ayrıca Eminönü’nden 99A, 50V ve 50P numaralı otobüslerle bir süre yolculuk yaptıktan sonra tepeye yürüyerek de çıkabilirsin.
3- Otağtepe
İstanbul’un doğal güzellikleriyle bilinen ilçesi Beykoz’da yer alan Otağtepe, yeşiller içindeki alanı; Boğaz’, Rumeli Hisarı’nı ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü gören konumuyla sana keyifli bir deneyim sunuyor. Güzel bir kahvaltı ya da aperitif lezzetler bulabileceğin Otağtepe’de eşsiz manzaraları arkana alarak o anı ölümsüzleştirebilirsin. Gezi planına burayı da eklemek istersen Üsküdar’dan 15M hatlı otobüse ya da Kadıköy’den 14M hatlı otobüse binebilirsin.
4- Yuşa Tepesi
Beykoz’da bulunan ve eşsiz bir manzara sunan bir diğer yer de Yuşa Tepesi… Rivayete göre Yüşa Peygamber, Hz. Musa ile birlikte Mecmeul-Bahreyn’e (Boğaziçi) geliyor ve burada vefat ediyor. Sonra da buranın adı Yuşa Tepesi olarak kalıyor. İstanbul’un denize en yakın ve 200 m ile en yüksek tepesi olan yerde bir yanda Boğaz’ı, bir yanda da Karadeniz’le birleştiği yeri görebilirsin. Burada ayrıca türbe ve bir de cami bulunuyor. Yuşa Tepesi’ne, Üsküdar Meydanı’ndan kalkan 15 numaralı otobüsle ulaşabilirsin.
5- Nakkaştepe
İstanbul Anadolu Yakası’nda, Üsküdar’a bağlı bir semt olan Nakkaştepe, aynı zamanda Nakkaştepe Millet Bahçesi’ne de ev sahipliği yapıyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne çok yakın bir konumda olan bölge, enfes bir görüntü sunuyor. 50 bin m²’lik Boğaz manzarası bulunan mesire alanında piknik yapabilir; spor alanı, tenis kortu, oyun alanları vb imkanlardan yararlanabilirsin. 08.00 – 00.00 saatleri arasında açık olan mesire alanına ulaşım için Üsküdar’dan hareket eden 15, 15Z, 15B, 15C ve 15P numaralı otobüsleri kullanabilirsin.
6- Anadolu Hisarı
Anadolu Hisarı Kalesi veya Güzelce Sarayı isimleriyle de bilinen Anadolu Hisarı, Osmanlı’dan kalan bir kale olarak yıllardır İstanbul’un en güzel manzaralarına ev sahipliği yapıyor. Beykoz’da bulunan Hisar, Yıldırım Bayezid döneminde Boğaz’ın en dar noktası olan konuma inşa edildi. Göksu Deresi’nin hemen yanında bulunan hisar, zamanında, tarihi açıdan büyük önem taşırken günümüzde ise enfes bir manzara sunuyor. Kıyısındaki balıkçı tekneleri, kafeleri, restoranlarıyla ve Boğaz manzarasıyla kentin en keyif veren yerlerinden biri olan Anadolu Hisarı’na; Çengelköy-İstinye Vapuru ve Boğaz Hattı ile ulaşabilirsin. Ayrıca Üsküdar’dan 15T, 15ŞN, 15P, 15N, 15M, 15N, 15 KÇ; Kadıköy’den ise 15YK, 15F, 15E, 15, 14R, 14M numaralı otobüslere binebilir, Anadolu Hisarı durağında inerek ulaşabilirsin.
7- Rumeli Hisarı
Sarıyer’de, Boğaziçi’nde bulunan Rumeli Hisarı, Boğazkesen Hisarı olarak da bilinir. İstanbul’un fethinden önce Fatih Sultan Mehmet tarafından, Karadeniz’den gelebilecek saldırıları engelleme amacıyla yaptırılan hisar, Boğaz’ın en dar noktasına ve Anadolu Hisarı’nın tam karşısına inşa edildi. Doksan gün kadar kısa bir sürede yapılan hisarın bir özelliği; üç büyük kulesinin, dünyanın en büyük kale burçlarına sahip olması. Tarihte büyük bir öneme sahip olan Rumeli Hisarı, günümüzde müze olarak kullanılıyor. Bu tarihi hisarı görmek ve manzarasını keşfetmek istersen Rumeli Hisarı otobüs durağından geçen 22, 22RE, 40 ve 40T numaralı otobüsleri tercih edebilirsin.
Görmen Gereken İstanbul Müzeleri
İstanbul, pek çok şeyiyle olduğu gibi müzeleriyle de oldukça zengin ve ünlü. Binlerce yıllık tarih, çok sayıda savaş, onlarca medeniyet, imparatorluk ve devlet… Bu müzelerde hepsinden bir şeyler bulabilirsin. Tabii sadece tarihi eserler ve izler göreceğin müzeler yok. Edebi eserlerin, çeşitli sanat dallarının, hatta oyuncakların bile sergilendiği müzeler var. İstanbul’da çocuklarla keşfedilecek yerler arasında çok güzel eğlenceli ve öğretici müzeler de bulunuyor. Not almaya ve rotanı çizmeye hazırsan İstanbul’da görmen gereken müzeleri aşağıda bulabilirsin.
1- İstanbul Arkeoloji Müzesi
Türkiye’nin ilk müzesi olma özelliği taşıyan İstanbul Arkeoloji Müzesi; 3 ana birimden oluşan müzeler kompleksi olarak bilinir. Bunlar; Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi… Bu müzelerde imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın eser mevcut. Bu tarihi zenginliğe sahip müze, Fatih ilçesi Tarihi Yarımada’da, Gülhane Parkı ile Topkapı Sarayı’nın arasında konumlanıyor. Vapur, tramvay, otobüs gibi birçok alternatif yolla Eminönü’ne gittikten sonra T1 tramvayını kullanarak ya da keyifli bir yürüyüş sonrası müzeye ulaşabilirsin. Haftanın her günü 09.00 – 18.30 saatleri arası açık ve girişler ücretli. Dilersen MüzeKart ile giriş yapabilirsin.
2- Türk ve İslam Eserleri Müzesi
Türkiye’de, Türk-İslam eserlerini topluca kapsayan ilk müze olan Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Eminönü Tarihi Yarımada’da, Sultanahmet Meydanı’nda bulunuyor. Geçmişi 16. yüzyıla dayanan binası, sultan sarayları dışında günümüze ulaşabilen tek özel saray olma özelliği taşıyor. “Evkaf-ı İslamiye Müzesi” (İslam Vakıfları Müzesi) adıyla, Mimar Sinan’ın en önemli yapılarından Süleymaniye Camii Külliyesi’ndeki imaret binasında 1914 yılında ziyarete açılan müze; 1983 yılında Sultanahmet Meydanı’nın batısındaki İbrahim Paşa Sarayı’na taşındı ve halen orada bulunuyor. Güzide eserlerin bulunduğu müzeye Eminönü Meydan’dan T1 tramvayını kullanarak gidebilirsin. Ayrıca yürüyerek ulaşmak da mümkün. Haftanın her günü 09.00 – 21.00 saatleri arası açık ve girişler ücretli.
3- Büyük Saray Mozaikleri Müzesi
İstanbul’daki diğer bir kıymetli müze de Saray Mozaikleri Müzesi. Bizans İmparatorluğu Büyük Sarayı’nın revaklı avlusunun bir bölümünde 1935 yılında başlayan kazılarda ortaya çıkarılan mozaikler burada sergileniyor. Eserlerin geçmişi M.S. 450-550 yılları arasına kadar uzanırken; günlük hayat, doğa ve mitolojik tasvirleri barındırıyor. Bu müze de Tarihi Yarımada’da, Sultanahmet Camii Külliyesi’nde Arasta Pazarı’nın içinde yer alıyor. T1 tramvayını kullanarak ulaşmak oldukça kolay. Haftanın her günü 09.00 – 19.00 saatleri arası açık ve girişler ücretli.
4- Madame Tussauds İstanbul
Merkezi Londra’da bulunan ve İstanbul dahil dünyanın birçok ülkesinde yer alan Madame Tussaud müzesinde ünlü isimlerin bal mumu heykellerini görebilirsin. Tarihi, kültürel, spor ve sanat gibi birçok alandan tanınmış ismin yer aldığı bu müzede yaklaşık 60 heykel bulunuyor. Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde bulunan müzeye, Yenikapı-Hacıosman Metro’suna bindikten sonra Taksim durağında inip, yürüyerek ulaşabilirsin. Haftanın her günü 11.00 – 20.00 saatleri arası açık ve girişler ücretli.
Özel ve resmi olmak üzere birçok müzeye ev sahipliği yapan İstanbul’daki diğer alternatiflerini aşağıda sıralıyoruz. Şimdiden iyi geziler…
5- Pera Müzesi
Salı – Cumartesi: 10.00 – 19.00 / Cuma: 10.00 – 22.00 (18.00 – 22.00 arası ücretsiz) / Pazar: 12.00 – 18.00 saatleri arasında açık ve ücretli. Pazartesi günleri, dini bayramların 1. günleri ve 1 Ocak’ta kapalı.
Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın Şişhane durağında inerek ulaşabilirsin
6- Rahmi M. Koç Müzesi
Salı – Cuma: 09.30 – 17.00 / Cumartesi – Pazar: 10.00 – 18.00 saatleri arasında açık ve ücretli. Pazartesi günleri, dini bayramların arife ve 1. günleri ile her yıl 31 Aralık ve 1 Ocak’ta kapalı.
Metrobüs kullanarak Halıcıoğlu durağında inebilirsin. Denizyolu ile Hasköy İskelesi’ne giderek ulaşabilirsin. Ayrıca Kırmızı Minare durağında geçen otobüsleri de kullanabilirsin.
7- Sakıp Sabancı Müzesi
Salı – Pazar: 10.00 – 18.00 saatleri arasında açık ve ücretli (salı ücretsiz). Pazartesi kapalı.
Sarıyer’deki Emirgan-Çınaraltı durağından geçen otobüsleri kullanabilirsin. Ayrıca Emirgan İskelesi’ne denizyoluyla gittikten sonra da ulaşmak mümkün.
8- Deniz Müzesi
Hafta içi 09.00 – 17. 00, hafta sonu ve resmi tatillerde 10.00 – 18.00 saatleri arasında açık ve ücretli. Yılbaşı, dini bayramların ilk günü ve pazartesi günleri kapalı.
Müze, Beşiktaş Meydanı ve bütün iskelelere yakın konumda yer alıyor.
9- İstanbul Modern Sanat Müzesi
Salı, çarşamba, perşembe ve hafta sonları 10.00 – 18.00 arası, cuma ise 10.00 – 20.00 saatleri arası açık ve ücretli. Pazartesi günleri kapalı.
Tophane tramvay durağına ve Karaköy iskelesine yakın konumda bulunuyor.
10- Borusan Contemporary
Hafta içi her gün 10.00 – 19.00 saatleri arasında açık ve ücretli.
Rumeli Hisarı otobüs durağında geçen toplu taşıma araçlarını kullanabilirsin.
11- İstanbul Resim ve Heykel Müzesi
Salı günü 10.00 – 20.00, diğer günler ise 10.00 – 17.00 saatleri arasında açık ve ücretli. Pazartesi kapalı. Ayrıca bayramların 1. günü ve 1 Ocak’ta kapalı.
Beyoğlu Salı Pazarı otobüs durağından geçen araçları kullanabilirsin. T1 tramvay hattının Tophane durağında inerek gidebilirsin. Ayrıca Karaköy İskelesi’ne de oldukça yakın konumda.
12- Masumiyet Müzesi
Pazartesi hariç tüm günler 10.00 – 18.00 saatleri arasında açık ve ücretli. Dini bayramların 1. günleri ve 1 Ocak’ta kapalı.
İstiklal Caddesi ile Tophane arasında yer alıyor. Taksim’den yürüyerek ulaşmak mümkün. Ayrıca T1 tramvay hattını kullanarak Tophane durağında inerek de ulaşabilirsin.
13- İstanbul Oyuncak Müzesi
Pazartesi hariç hafta içi 10.00 – 18.00, hafta sonu 10.00- 18.30 saatleri arasında açık ve ücretli.
Marmaray Erenköy durağında indikten sonra yürüyerek ulaşabilirsin. Ayrıca Göztepe’ye giden otobüslerle de ulaşım mümkün.
14- Miniatürk
Haftanın her günü 09.00 – 18.00 saatleri arsında açık ve ücretli.
Metrobüsle gitmek için Halıcıoğlu durağında indikten sonra 41ST numaralı otobüse binebilirsiniz. Ayrıca Eminönü, Mecidiyeköy ve Taksim’den hareket eden toplu taşıma araçları da mevcut.
15- Müze Gazhane
İçerisindeki müzeler hafta içi (Pazartesi hariç) saat 09.00 – 18.00, hafta sonu ise 10.00 – 18.00 saatleri arasında açık ve ücretli.
Kadıköy – Tavşantepe Metrosu ile Acıbadem durağında inerek ulaşabilirsin. Marmaray Söğütlüçeşme durağında indikten sonra yürüyerek ulaşman da mümkün. Kadıköy Rıhtım’dan hareket eden 8A numaralı otobüsle de gidebilirsin.
İstanbul’da Denize Girilecek Yerler
Tarih ve kültürle bezeli dokusuyla ünlü olsa da İstanbul’da deniz keyfi sunan pek çok nokta da bulunuyor. Adalar, Şile, Ağva… Şehrin birçok güzel plajı mevcut. İstanbul’un yoğun hayatından uzaklaşıp doğanın ve denizin tadını çıkarmak isteyenlerdensen, İstanbul’un plajlarını keşfetmek için okumaya devam et.
1- Kilyos Plajı
Karadeniz kıyısında yer alan Kilyos Plajı, İstanbul’un popüler plajlarından biri. Sarıyer’de konumlanan, temiz kumları ve serin sularıyla öne çıkan bu bölge, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası sunuyor. Suma Beach ve Burc Beach de Kilyos’da dikkat çeken plajlar arasında bulunuyor.
2- Şile Plajları
Şile, doğal güzelliklerinin yanı sıra sahil boyunca uzanan kumsallarıyla da dikkat çekiyor. Kumbaba Plajı, Şile Ayazma Plajı, Akçakese Plajı, Ağlayankaya Plajı, Ağva Plajı, Uzunkum Plajı, İmrenli Plajı… Şile plajlarında denizin tadını çıkarırken aynı zamanda tarihi Şile Feneri’ni ziyaret edebilir ve bu bölgede unutulmaz anılar biriktirebilirsin.
3- Adalar Plajları
Ziyaretçilerine eşsiz bir atmosfer sunan Adalar, deniz severleri de cezbedecek güzelliklere sahip. Adalar’daki muhteşem plajları keşfederek şehir yaşantısına renk katabilirsin. Büyükada plajlarında huzurlu bir gün geçirebilir, Heybeliada plajlarında yüzmenin tadını çıkarabilir, Kalpazankaya ve Madam Martha Koyu gibi Burgazada koylarını ve Kınalıada Plajı’nı keşfe çıkabilirsin.
4- Caddebostan Plajı
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda bulunan Caddebostan Plajı, şehir merkezine yakın konumuyla dikkat çekiyor. Kumsal alandan denize girme imkanı sunan bu plaj, hem ailelerin hem de arkadaş gruplarının tercih ettiği bir yer.
İstanbul’da denize girilecek plajlar arasında aşağıdakiler de sayılabilir:
- Riva Plajı, Beykoz
- Poyrazköy Plajı, Beykoz
- Çiroz Plajı, Yeşilköy
İstanbul’un Tarihi Hamamları
Türk geleneğinin en güzel miraslarından olan hamamlar, günümüzde de yaşatılan ve oldukça sevilen bir kültür. İstanbul’un dört bir yanında tarihi ve estetik mimarisiyle kendine hayran bırakan birçok hamam bulunuyor. Birçoğu hala hizmet veren hamamlara sen de gidebilir, benzersiz bir hamam deneyimi yaşayabilirsin.
1- Cağaloğlu Hamamı
İstanbul’un en eski hamamlarından biri olan Cağaloğlu Hamamı, aynı zamanda en büyük çifte hamamlardan biri. I. Mahmut döneminde yaptırılan hamamın yapımı 1741 yılında tamamlandı. Barok tarzda inşa edilen hamam, tarihi yapısı ve görüntüsüyle her dönem ilgi çekti. Buraya gidip, tarihi bir hamam deneyimi yaşamak istersen öncelikle Sultanahmet Meydanı’na ulaş; bunun için Kabataş-Bağcılar tramvayını kullanabilir ve Sultanahmet durağında inebilirsin. Durakta indikten sonra Cağaloğlu Hamamı’na yürüyerek ulaşabilirsin.
2- Süleymaniye Hamamı
Süleymaniye Camii’nin bir parçası olan Süleymaniye Hamamı, adını Kanuni Sultan Süleyman’dan alıyor. Kemerli ve kubbeli bir yapı olan hamamda, mermer kakma motifleri bulunuyor. Mimar Sinan tarafından yapılan hamamda, zamanında onun kullandığı söylenen küçük bir oda yer alıyor. Ayrıca hamamda padişahlara ayrılan bir bölüm de bulunuyor. Tarihe tanıklık eden bu hamama ulaşmak için metroyla Vezneciler durağına gelebilir ya da 28, 28T, 30D, 66, 93 ve 93T numaralı otobüsleri kullanabilirsin.
3- Çinili Hamam
Üsküdar’da yer alan Çinili Hamam, 1640 yılında Kösem Sultan tarafından yaptırıldı. Çinili Camii’nin inşasında çalışan işçiler için yaptırılan hamam, mimari yapısıyla bugüne kadar korunarak geldi. Yapıldığında içerisinde birçok çini bulunuyormuş ama maalesef ki çiniler yıllar içinde çalındı ancak yine de mavi taşlarla restore edilen hamam, eski halini yansıtmaya devam ediyor. Büyüleyici havasıyla birçok dizi ve film çekimine ev sahipliği yapan hamam, günümüzde de hizmet veriyor. Haftanın 7 günü açık olan hamama Üsküdar sahilinde bulabileceğin minibüslerle ya da Bağlarbaşı metro durağında inerek ulaşabilirsin.
4- Galatasaray Hamamı
Sultan II. Beyazıt tarafından yaptırılan Galatasaray Hamamı, yüzyıllardan beri birçok padişaha, sadrazama ve ünlü simalara hizmet vermesiyle biliniyor. Vitray camları, görkemli avizesi ve mistik atmosferiyle hamam deneyimini bambaşka bir noktaya taşıyan Galatasaray Hamamı, halen ziyaretçilerini ağırlıyor. Beyoğlu’nda yer alan hamam, Turnacıbaşı Caddesi’nde, Galatasaray Lisesi’nin arka tarafında yer alıyor.
5- Kılıç Ali Paşa Hamamı
Kılıç Ali Paşa Hamamı, Osmanlı donanmasının en başarılı komutanlarından birinin adını taşıyor. Belki de bu sebeple İstanbul’un yıllar boyu denizcilikle bağdaştırılmış semti Tophane’de yer alıyor. Bu hamamın mimarisinin arkasında da Mimar Sinan var. Gün ışığını içeriye taşıyan görkemli kubbesi ve dikkat çekici mimarisiyle günümüze kadar ulaşan hamam, 7 yıllık restorasyonun ardından misafirlerini tekrar ağırlıyor. Buraya ulaşmak da oldukça kolay; Kabataş – Bağcılar tramvay hattında Tophane durağında inerek 1 dakikalık yürüyüşle hamama ulaşabilirsin.
6- Çemberlitaş Hamamı
İstanbul’un günümüze kadar ulaşan ve mimarisiyle hayran bırakan birçok yapısında olduğu gibi Çemberlitaş Hamamı’nda da Mimar Sinan’ın izi var. Mimar Sinan gözetiminde yaptırılan bu tarihi hamam, dört büyük ve çok sayıda küçük kubbesiyle dikkatleri üzerine topluyor. Çemberlitaş Sütunu’nun tam karşısında yer alan hamam, haftanın her günü hizmet veriyor. Buraya ulaşmak için T1 tramvayını kullanarak Çemberlitaş durağında inebilirsin.
7- Hürrem Sultan Hamamı
16. yüzyılda Hürrem Sultan’ın isteğiyle yaptırılan Hürrem Sultan Hamamı, Sultanahmet Camii ile Ayasofya arasındaki bir konumda yer alıyor. Yıllar içinde hükümlülerin kaldığı geçici bir yer, depo ve halı çarşısı gibi amaçlarla kullanılan hamam, 2008 yılında aslına uygun olarak restore edildi. Özel altın kaplama tasların bulunduğu, Marmara mermeriyle kaplanan hamam, günümüzde gösterişli ve estetik bir görünüme kavuştu. Buraya gidip, sultanlara layık bir hamam deneyimi yaşamak istersen Sultanahmet Meydanı’na gidebilir ve hamama yürüyerek ulaşabilirsin.
8- Beylerbeyi Hamamı
Beylerbeyi Hamamı’nın tarihi 1778 yılına kadar dayanıyor. O yıllarda Rabia Sultan tarafından yaptırılan hamam, özgün mimarisini günümüze kadar korumuş. Günümüzde hala hizmet veren hamamda misafirlere farklı masaj türleri de uygulanıyor. Üsküdar’da yer alan tarihi hamama gitmek için M5 metrosunu kullanabilir ya da 14M, 15B, 15ÇK ve 15E otobüsleriyle ulaşım sağlayabilirsin.
İstanbul’un Sokak Lezzetleri Nerede Yenir?
İstanbul’da görülecek yerlerin yanı sıra birbirinden güzel tatlarla buluşma imkanı da seni bekliyor. O zaman, hadi İstanbul’da sokak lezzetleri turuna çıkalım!
Simit, kestane, kumpir, ıslak hamburger, balık ekmek, nohut pilav, turşu suyu, kokoreç, midye dolma, boza, mısır, buzlu badem… Günlük hayatla iç içe geçen ve şehrin bir parçası haline gelen bu lezzetleri tadarak tam bir İstanbul deneyimi yaşayabilirsin.
Peki, hangi lezzeti nerede tatmak gerek?
- Kumpir Ortaköy’de yenir. Gitmişken tatlı olarak da waffle yiyebilir ve Ortaköy’de gezilecek yerleri keşfedebilirsin.
- Balık dürüm ve balık ekmek için Karaköy ve Eminönü güzel tercih olur. Oralarda geçirdiğin zamanlarda bölgenin tarihi yerlerini ve sokaklarını gezebilir, bolca fotoğraf da çekebilirsin.
- Simit deyine Kadıköy sokakları, vapur sefası, Çengelköy ya da Galata simitçisi gelebilir akıllara…
- Kestane ve mısır tezgahlarına İstanbul’un birçok semtinde rastlamak mümkün. Moda, Taksim, Eminönü… Şehri gezerken kokuları takip edersen bu lezzetlere ulaşabilirsin.
- Islak hamburger, Taksim Meydanı’nda beklerken yiyebileceğin lezzetlerden. Bağdat Caddesi’nde de şubesi olan Kristal Büfe ve Kızılkayalar ıslak hamburger için gidebileceğin adreslerden…
- İstanbul’un sokak lezzetleri arasında öne çıkanlardan biri de nohut pilav ikilisi. Farklı semtlerde nohut pilav arabalarına denk gelebilirsin ama bu lezzeti özellikle Unkapanı Pilavcısı’nda tatmalısın.
- Boza deneyimi için kesinlikle tarihi Vefa Bozacısı’na gitmelisin.
- Kanlıca’ya gidip meşhur Kanlıca yoğurdunu tadabilirsin.
İstanbul turu için birbirinden güzel öneriler sunduk. Şehrin tadını nasıl çıkarmak istediğine karar verdikten sonra rotanı oluşturabilirsin. Tam sana göre İstanbul otelleri arasından seçim yaparken konaklama deneyimini daha da keyifli hale getirmek istersen, İstanbul’da gidebileceğin yüzme havuzlu otelleri de inceleyebilirsin. İstanbul’un büyüsüne kapılmaya hazırsan, yolculuk başlasın!