Türkiye’nin en eski ve en büyük ultra maratonu olan İznik Koşusu, 10. kez start alıyor. İznik Ultra, 20-22 Mayıs’ta İznik Gölü’nün çevresindeki muhteşem doğal güzellikler eşliğinde koşucuları ağırlıyor. Katılımın her yıl giderek arttığı organizasyonda yarışmacılar kendi limitini zorlarken; İznik şehrinin doğa harikalarını, muazzam göl manzarasını ve bu kentin köklü tarihini de doyasıya yaşama şansına erişiyor. Hafta sonuna toplamda 8 yarış sığdıran İznik Ultra Maratonu, Türkiye’nin en büyük koşu festivali olma özelliği taşıyor. İznik Ultra, her seviyeden katılımcıya uygun rotalarıyla eşsiz bir deneyim için koşu severleri bekliyor. Sen de yarış heyecanını yaşamak ve sonrasında İznik’i keşfetmek istersen İznik otellerinde yerini ayırtabilirsin.
Yarış Programı
İznik Maratonu, ilk günkü starttan önce 19 Mayıs günü çevrimiçi yapılacak teknik toplantıyla başlıyor. İlk gün kit dağıtımı ve maraton fuarının açılışının ardından saat 16.00’da geleneksel hale gelen makarna partisi yer alıyor. Etkinliğe katılarak, beraber yarışacağın kişilerle tanışabilir, koşu öncesi motivasyonunu artırmaya yönelik keyifli zaman geçirebilirsin.
Programın ilk ve günün tek yarışı olan İznik Ultra 160k, saat 18.00’de İznik merkezde başlıyor ve yine aynı noktada sonlanıyor. En uzun parkura sahip olan yarışta yer yer teknik patikalar var. Toplam tırmanış 4930 metreden oluşuyor. İkinci günde, gün doğumunda toplanıldıktan sonra yarış kiti dağıtımının ardından 90K-55K-35K-25K parkur yarışları start alacak.
Yarış kapsamında bir de Çocuk Koşusu etkinliği bulunuyor. 4-12 yaş grubunun katılımına açık olan sembolik koşu, çocuklara sporu sevdirme ve sosyalleşme imkânı tanıyor. Etkinlikler, saat 13.00’te yapılacak ödül töreniyle son bulacak.
Parkur Profili
İznik Ultra Maratonu’nun parkurları dağ koşusu standartlarına uygun, inişli çıkışlı yollar takip edilerek geçilecek. İznik UNESCO Tarihi Kent Koşusu dışında bütün yarışların parkuru bu özelliği taşıyor. %20’si asfalt veya stabil bölümden oluşan parkurda kalan kısım toprak zemin ve patikalardan geçiyor. Zorluk derecesi de farklılaşabiliyor. Dik ve uzun çıkışlar, inişler, yer yer bozulan, taşlık, kaygan geçişler var. O günün hava koşulları da parkurun seviyesine etki eden başka bir durum. Taşıman gereken zorunlu malzemelerin yanında, belirlenen noktalarda kısmi ikmal var.
Yarış, 7 farklı parkurdan oluşuyor. İki tane Ultra koşu parkurunun en uzunu İznik Ultra 160k. Bireysel patika yarışı olan parkurda, Türkiye’nin en büyük göllerinden İznik Gölü’nü çevreleyen bir rota var. Doğal güzelliklerle iç içe yol alabileceğin parkur genel itibariyle hızlı yapıda.
Uzun mesafeler konusunda tereddüt yaşıyorsan, Çamdibi 14K ve İznik Tarihi Kent Koşusu 5K parkurlarını alışmak için deneyebilirsin. Çamdibi 14K parkurunda doğal güzelliklerle iç içe bir rota yarışmacıları karşılıyor. Bir anda ayaklarının altına serilen İznik Ovası’nın bereketli atmosferinde; şeftali, erik, kiraz, incir, üzüm gibi meyvelerin kokusunu duyarak bu coğrafyayı keşfettiğini hayal et.
Bir diğer kısa parkur İznik 5K ise dolu dolu bir tarih rotası. Bireysel koşu kategorisindeki yarışta irtifa kazanımı yalnızca 1 metre. Zaman sınırının 60 dakika olduğu parkur, önemli tarihi bölgelerden geçiyor. 1500 yıllık tarihiyle görenleri kendine hayran bırakan batık şehir, Bazilika da bunlar arasında. Parkur kenarında yerel halkın desteği, yarışa tempo vermesi de organizasyona renk katan güzelliklerden.
Yardımseverlik Koşusu
İznik Ultra, bu yıl itibariyle Adım Adım bünyesinde yapılan yardımseverlik koşusu yarışlarına dâhil oluyor. Adım Adım, yurt dışında “charity run” olarak tanınan kolektif yardım hareketini Türkiye’de yaygınlaştırmak için 2008’de kurulan bir sivil toplum kuruluşu.
Sadece gönüllülerden oluşan bu anlamlı hareketin bir parçası olarak iyiliğe doğru bir adım atabilirsin. Bunun için çok yoğun antrenmanlar yapmana gerek yok. Yalnızca koşarak, istersen yürüyerek ve bir yandan da sohbet edip eğlenerek bunu yapman mümkün. Hedef, hareket ederek iyiliği yaymak.
Yarışma Etiği
İznik Ultra Maratonu, çevreci yaklaşımıyla da farkındalık oluşturuyor. Yarış sırasında biriken atıkların belirli yerler veya finiş noktasındaki kutular dışında doğaya bırakılması yasak. Bu alanlar dışında kural ihlali yapan yarışmacılar zaman cezası alıyor. Organizasyon, atık üretimini de minimize etmeyi hedefliyor. Yarış içerisinde dağıtılan her türlü içeceği, katılımcılar kendi getirdiği matara ve bardaklarla alıyor. Bunun yanında katılım sertifikaları da kâğıt yerine dijital olarak iletiliyor.